Turkish Turkish
DÜYUNU UMUMİYE : Turkish Turkish
osmanlı dış borçlarının ödenmesi için yabancı ülkelerce kurulmuş yönetimin adı
DUYURMA : Turkish Turkish
duyurmak eylemi
DUYURMAK : Turkish Turkish
duymasını sağlamak
DUYURMAK : Turkish Turkish
ılan etmek
DUYURMAK : Turkish Turkish
sezdirmek
DUYURU : Turkish Turkish
herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı ya da sözlü haber, °ilan, °anons
DUYURUCU : Turkish Turkish
duyurma özelliği olan
DUYURULMAK : Turkish Turkish
duyulmasını sağlamak
DUYURULMAK : Turkish Turkish
ılan edilmek
DUYURUŞ : Turkish Turkish
duyurmak eylemi ya da biçimi
DUYUŞ : Turkish Turkish
duymak eylemi ya da biçimi
DUYUŞ : Turkish Turkish
sezi?
DUYUSAL : Turkish Turkish
duyuyla, duyularla ilgili, duysal
DUYUÜSTÜ : Turkish Turkish
duyularla verilmeyen
DUYUÜSTÜ : Turkish Turkish
algılama yoluyla değil, düşünmeyle kavranan
DUYUYİTİMİ : Turkish Turkish
uyuşturucu bir ilaç etkisiyle ya da bir sayrılık sonucu vücudun bütününde ya da belirli bir bölgesinde duyuların yitmesi, °anestezi
DÜZ : Turkish Turkish
yatay durumda olan, eğik ve dik olmayan
DÜZ : Turkish Turkish
eğri ya da kıvrımlı olmayan, doğru
DÜZ : Turkish Turkish
yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan, °müstevi
DÜZ : Turkish Turkish
kısa ökçeli ya da ökçesiz (ayakkabı)
DÜZ : Turkish Turkish
yayvan, altı derin olmayan
DÜZ : Turkish Turkish
kıvırcık ya da dalgalı olmayan (saç)
DÜZ : Turkish Turkish
yalın, sade, süssüz
DÜZ : Turkish Turkish
çizgisiz, desensiz ve tek renkli
DÜZ : Turkish Turkish
engebesiz olan yer, düzlük, ova
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani