Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
EŞİK : Turkish Turkish

kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak

EŞİK : Turkish Turkish

kapı ağzında basamağın konulabileceği yer

EŞİK : Turkish Turkish

aşlangıç, yeni başlangıç noktası, yakını

EŞİK : Turkish Turkish

telli çalgılarda telleri yüksekçe tutan tahta köprücük

EŞİK : Turkish Turkish

karalar üzerinde ya da deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar

EŞİK : Turkish Turkish

ir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhsal, fizyolojik nokta

EŞİKİNE YÜZ SÜRMEK : Turkish Turkish

ir dilekte bulunmak için bir kişiye yalvarmaya gitmek

EŞİKİNİ AŞINDIRMAK : Turkish Turkish

işini yaptırmak için bir yere çok gidip gelmek

EŞİLMEK : Turkish Turkish

eşmek eylemine konu olmak

ESİM : Turkish Turkish

yelin esişi

ESİN : Turkish Turkish

etkilenme, çağrışım ya da içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, °ilham

ESİN : Turkish Turkish

irden, kendiliğinden doğan düşünce

ESİN : Turkish Turkish

sabah yeli

ESİNDİRMEK : Turkish Turkish

irinde esin uyandırmak, ºilham etmek

ESİNLENME : Turkish Turkish

esinlenmek eylemi

ESİNLENMEK : Turkish Turkish

ir şeyden esin almak, içine doğmak, ºmülhem olmak

EŞİNMEK : Turkish Turkish

ayağıyla yeri kazmak

ESİNTİ : Turkish Turkish

elli belirsiz hissedilen hafif yel, °nefha

ESİNTİLİ : Turkish Turkish

esintisi olan

ESİNTİSİZ : Turkish Turkish

esintisi olmayan

ESİR : Turkish Turkish

tutsak

ESİR : Turkish Turkish

köleci sistemde efendinin buyruğu altında olan kimse, °köle

ESİR : Turkish Turkish

ir düşünceye ya da bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse

ESİR : Turkish Turkish

atomlar arasındaki boşluğu ve bütün evreni doldurduğu varsayılan, ağırlığı olmayan, ısı ve ışığı ileten töz

ESİR : Turkish Turkish

hava