Turkish Turkish
EVİRTİK : Turkish Turkish
evirtime uğramış
EVİRTİM : Turkish Turkish
evirtmek eylemi, °akis
EVİRTİMLİ : Turkish Turkish
evirtime uğramış
EVİRTMEK : Turkish Turkish
(sakarozu) glikoz ve levüloza çevirmek
EVİRTMEK : Turkish Turkish
akışımlı olarak ters çevirmek
EVKAF : Turkish Turkish
vakıflar
EVKAF : Turkish Turkish
vakıf mallarını yöneten kuruluş
EVLA : Turkish Turkish
daha iyi, yeğ
EVLADİYELİK : Turkish Turkish
evlattan evlada eskimeden kalacak kadar dayanıklı (eşya)
EVLAT : Turkish Turkish
ir kimsenin oğlu ya da kızı, çocuk
EVLAT : Turkish Turkish
soy, döl
EVLAT : Turkish Turkish
yaşlı kimselerin çocukları yaşındakilere kullandıkları bir seslenme
EVLAT ACISI GİBİ İÇİNE ÇÖKMEK ( YA DA İŞLEMEK) : Turkish Turkish
(yitirilen bir şey için) çok özlemek
EVLAT EDİNMEK : Turkish Turkish
yasayla belirtilmiş koşullar içinde bir kimseyi evlat olarak nüfusuna geçirmek
EVLAT GİBİ ( YA DA EVLATI GİBİ) : Turkish Turkish
özenle, titizlikle
EVLATLIK : Turkish Turkish
evlat olma durumu
EVLATLIK : Turkish Turkish
irinin yasayla evlat hakkı tanıdığı kimse
EVLATLIK : Turkish Turkish
küçük yaştan beri eve alınıp yetiştirilen kimse
EVLATÜ IYAL : Turkish Turkish
çoluk çocuk
EVLEK : Turkish Turkish
tarlanın, tohum ekmek için saban iziyle bölünen bölümlerinden her biri
EVLEK : Turkish Turkish
dönümün dörtte biri kadar olan alan ölçüsü
EVLEK : Turkish Turkish
tarlalarda suyun akması için açılan su yolu
EVLEK : Turkish Turkish
on liralık kağıt para
EVLENDİRİLMEK : Turkish Turkish
evlenmesi sağlanmak
EVLENDİRME : Turkish Turkish
evlendirmek eylemi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani