Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
EVCİMENLİK : Turkish Turkish

evcimen olma durumu

EVDE KALMAK : Turkish Turkish

(kız için) evlenme çağı geçmiş olmak

EVDECİ : Turkish Turkish

çiftliklerde işçilere yemek hazırlayan aşçı

EVDEKİ HESAP ( YA DA PAZAR) ÇARŞIYA UYMAMAK : Turkish Turkish

önceden tasarlanan bir iş umulduğu gibi sonuçlanmamak, düşünüldüğü gibi olmamak

EVDEMONİZM : Turkish Turkish

mutçuluk

EVDEŞ : Turkish Turkish

aynı evde oturanlardan her biri

EVEGEN : Turkish Turkish

ıvecen

EVEGEN : Turkish Turkish

ıveğen, çabuk ilerleyen, °hâd, °akut

EVELEMEK GEVELEMEK : Turkish Turkish

ir sözü tam söyleme-mek, ağzının içinde mırıldanmak

EVERMEK : Turkish Turkish

evlendirmek

EVET DEMEK (HE DEMEK) : Turkish Turkish

onaylamak

EVET EFENDİMCİ : Turkish Turkish

kendine özgü bir düşüncesi olmadığından ya da hoş görünmek için karşısındakinin her sözüne "evet efendim" diyen (kimse)

EVET, -Tİ : Turkish Turkish

"öyledir" anlamında doğrulama ya da onama sözcüğü, olumlu karşılık verme, "hayır" karşıtı

EVET, -Tİ : Turkish Turkish

konuşma arasında, tümcenin olumlu anlamını pekiştirmek için de kullanılır

EVET, -Tİ : Turkish Turkish

sözü bağlamak için kullanılır

EVET, -Tİ : Turkish Turkish

uygun bulma, onaylama

EVETLEME : Turkish Turkish

evetlemek eylemi

EVETLEMEK : Turkish Turkish

öyle olduğunu benimsemek, olurlamak, onamak

EVGİN : Turkish Turkish

öncelikle yapılması gereken, öncelikli; ivedili, °müstacel

EVHAM : Turkish Turkish

kuruntular, kuşkular, vehimler

EVHAMLANMA : Turkish Turkish

evhamlanmak eylemi

EVHAMLANMAK : Turkish Turkish

kuruntu duymak, kuruntuya kapılmak, kuşkulanmak, ºvehmetmek

EVHAMLI : Turkish Turkish

kuruntulu, kuşkulu, °vehimli, °mütevehhim

EVHAMLILIK : Turkish Turkish

evhamlı olma durumu

EVİ SIRTINDA : Turkish Turkish

evi yurdu olmadan herhangi bir yerde yaşayan