Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
EVİÇ : Turkish Turkish

alaturka müzikte bir bileşik makam, °evç

EVİN : Turkish Turkish

ir şeyin içindeki öz

EVİN : Turkish Turkish

uğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü, °habbe

EVİN BAĞLAMAK : Turkish Turkish

ürün tanelenmek, tane bağlamak, olgunlaşmak

EVİN DİREĞİ : Turkish Turkish

ailenin en önemli kişisi

EVİNİN KADINI OLMAK : Turkish Turkish

(kadın) evine, kocasına bağlı ve bunlarla ilgili işleri başarır nitelikte olmak

EVİNLENMEK : Turkish Turkish

olgun-laşmak

EVİNLİ : Turkish Turkish

özlü ve dolgun (tohum)

EVİNSİZ : Turkish Turkish

özsüz, boş, kof

EVİRE ÇEVİRE : Turkish Turkish

iyice, istediği gibi, adamakıllı

EVİRE ÇEVİRE : Turkish Turkish

iyice, istediği gibi, adamakıllı

EVİRE ÇEVİRE : Turkish Turkish

iyice, istediği gibi, adamakıllı

EVİRGEÇ : Turkish Turkish

saç üzerinde pişirilen yufka ekmekleri çevirmeye yarayan uzun, yassı tahta araç, pişirgeç

EVİRGEN : Turkish Turkish

ışini bilen, ölçülü ve hesaplı iş gören

EVİRİCİ : Turkish Turkish

tek yönlü akımı almaşık akımlar sistemine dönüştüren elektrik enerjisi çeviricisi, °ondülör

EVİRİCİ : Turkish Turkish

değişmez almaşık manyetik alan üreten, bir mıknatıs dizisinden oluşan düzenek

EVİRME : Turkish Turkish

evirmek eylemi

EVİRME : Turkish Turkish

ir önermenin konusunu yüklem, yüklemini de konu durumuna getirerek, ondan yeni bir önerme çıkarma, °akis

EVİRMEK : Turkish Turkish

döndürmek, çevirmek

EVİRMEK : Turkish Turkish

yapısını değiştirmek, °taklip etmek

EVİRMEK : Turkish Turkish

döndürmek, çevirmek

EVİRMEK : Turkish Turkish

yapısını değiştirmek, °taklip etmek

EVİRMEK : Turkish Turkish

döndürmek, çevirmek

EVİRMEK : Turkish Turkish

yapısını değiştirmek, °taklip etmek

EVİRMEK ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

iyice, istediği gibi, adamakıllı gözden geçirmek