Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FİLİZLENMEK : Turkish Turkish

(bitki) filiz vermek

FİLİZLENMEK : Turkish Turkish

gelişmeye, büyümeye başlamak

FİLİZLİ : Turkish Turkish

filizi olan

FİLKULAĞI, -NI : Turkish Turkish

yılanyastığıgillerden, anayurdu tropikal amerika olan, kökü yumrulu bir süs bitkisi (caladium)

FİLM : Turkish Turkish

fotoğrafçılıkta, radyografide ve sinemacılıkta resim çekmek için kullanılan, selülozdan, saydam, bükülebilir şerit

FİLM : Turkish Turkish

sinemacılıkta bir oyunun bütününü taşıyan şerit ya da şeritlerin tümü

FİLM : Turkish Turkish

sinema makinesiyle gösterilen yapıt

FİLM : Turkish Turkish

camlara yapıştırılarak içerinin görünmesini engelleyen bir tür ince yaprak

FİLM ÇEKMEK : Turkish Turkish

ir sinema kamerasıyla görüntüleri saptamak ya da bir hareket ve manzaranın sıralı resmini çekmek

FİLM ÇEKMEK : Turkish Turkish

vücudun röntgenini almak

FİLM ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

eyazperdede oynatılacak bir yapıtı filme almak ya da bu yapıtın çekilişi sırasında rol yapmak

FİLM ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

(argo) eğlenmek, hoş vakit geçirmek

FİLM MÜZİĞİ : Turkish Turkish

filmlerde fon müziği olarak kullanılan, kimi zaman da belli bir film için özel olarak bestelenen müzik

FİLM OYNAMAK : Turkish Turkish

ir film, sinemada gösterilmekte olmak

FİLM OYNATMAK : Turkish Turkish

ir filmi sinemada göstermek

FİLMBİLİM : Turkish Turkish

sinemanın toplumsal, ahlaksal, duygusal, estetik vb. alanlardaki etkisini araştıran bilim dalı, °filmoloji

FİLMCİ : Turkish Turkish

sinemacı

FİLMCİLİK : Turkish Turkish

sinemacılık

FİLME SAPTAMA : Turkish Turkish

- kineskopi

FİLME SAPTAYICI : Turkish Turkish

- kineskop

FİLMOGRAFİ : Turkish Turkish

ir yönetmen, yapımcı ya da oyuncunun çevirdiği, gerçekleştirdiği filmlerin listesi

FİLMOLOJİ : Turkish Turkish

- filmbilim

FİLO : Turkish Turkish

ir arada ve bir komuta altında bulunan savaş gemilerinin ya da uçaklarının tümü

FİLO : Turkish Turkish

aynı tür yük taşıyan ticaret gemilerinin tümü