Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FİLOGENEZ : Turkish Turkish

soyolu?

FİLOKSERA : Turkish Turkish

asmabiti

FİLOKSERA : Turkish Turkish

asmabitinin yol açtığı bağ hastalığı

FİLOLOG : Turkish Turkish

filolojiyle uğraşan bilgin

FİLOLOJİ : Turkish Turkish

dil varlıklarını ve yazılı belgeleri dilsel ve tarihsel açıdan inceleme

FİLOLOJİ : Turkish Turkish

dil yoluyla bir toplumun kültürünü inceleyen bilim, °lisaniyat

FİLOLOJİK : Turkish Turkish

filolojiyle ilgili

FİLOTİLLA : Turkish Turkish

torpidolardan oluşan filo

FİLOZ : Turkish Turkish

alıkçıların ağları su yüzünde tutmak için kullandıkları kabak ya da mantardan yapılmış ağ şamandırası

FİLOZOF : Turkish Turkish

felsefeyle uğraşan ve felsefenin gelişmesine katkıda bulunan kimse, felsefeci, °feylesof

FİLOZOF : Turkish Turkish

felsefe yapmaya meraklı olan (kimse)

FİLOZOF : Turkish Turkish

sakin, kendi halinde yaşayan, olayları kendine özgü yorumlayan

FİLOZOFÇA : Turkish Turkish

filozofa yaraşır biçimde

FİLOZOFÇA : Turkish Turkish

olgunlukla

FİLOZOFİK : Turkish Turkish

- felsefesel

FİLOZOFLAŞMAK : Turkish Turkish

filozof özelliği kazanmak

FİLOZOFLUK : Turkish Turkish

filozof olma durumu

FİLTRE : Turkish Turkish

süzgeç

FİLTRE : Turkish Turkish

süzek

FİLTRELEME : Turkish Turkish

- süzme

FİLTRELİ : Turkish Turkish

filtre takılmış olan

FİLTRESİZ : Turkish Turkish

filtre takılmamış olan

FİLUM : Turkish Turkish

canlıların bölümlenmesinde, dalların bir araya gelmesiyle oluşan birlik

FİLVAKİ ... AMA : Turkish Turkish

her ne kadar,... ise de

FİLVAKİ, -İ : Turkish Turkish

gerçekte, gerçekten, °vakıa