Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FİNGİRDEK : Turkish Turkish

aşırı derecede oynak ve kırıtkan, cilveli (kadın)

FİNGİRDEMEK : Turkish Turkish

dikkati çekecek kadar kırıtkan, oynak davranmak

FİNGİRDEŞMEK : Turkish Turkish

irbiriyle fingirdemek

FİNGİRDEŞMEK : Turkish Turkish

(kadın ve erkek) oynaşmak, flört etmek

FİNİŞ : Turkish Turkish

ir yarışın son bulduğu yer ya da çizgi, varış

FİNİŞE KALKMAK : Turkish Turkish

uzun ya da orta mesafe koşularda varışa yaklaşırken hızı artırmak

FİNK : Turkish Turkish

hiçbir şeye aldırmadan gönlünce gezip eğlenmek anlamına gelen "fink atmak" deyiminde geçer

FİNO : Turkish Turkish

çok tüylü küçük bir köpek türü

FİNO : Turkish Turkish

dalkavuk, yağcı (kimse)

FİN-UGOR : Turkish Turkish

ural-altay dillerinden bir dil öbeği

FİN-UGOR : Turkish Turkish

u dil öbeğiyle ilgili olan

FIR : Turkish Turkish

fırıl fırıl

FIR : Turkish Turkish

piç, fırlama

FIR FIR : Turkish Turkish

fırıl fırıl

FIR DÖNMEK : Turkish Turkish

ir kimseye yaranmak ya da yardım etmek için üstün çaba harcamak

FİRAK, -KI : Turkish Turkish

ayrılış, ayrılık

FİRAKIYYE : Turkish Turkish

ayrılık şiiri

FİRAKLI : Turkish Turkish

üzüntülü, dokunaklı, içe işleyen

FIRAKTI : Turkish Turkish

çit, parmaklık

FİRAR : Turkish Turkish

kaçma, kurtulma

FİRAR : Turkish Turkish

ir sanık, tutuklu ya da hükümlünün kaçıp kurtulması

FİRAR ETMEK : Turkish Turkish

kaçmak

FİRARİ : Turkish Turkish

kaçak, kaçmış olan (kimse)

FİRAVUN : Turkish Turkish

eski mısır hükümdarlarına verilen san

FİRAVUN : Turkish Turkish

ıskambil kâğıtlarıyla oynanan bir çeşit oyun