Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FIRILDAK GİBİ : Turkish Turkish

sürekli düşünce değiştiren, sözünden dönen (kimse)

FIRILDAKÇI : Turkish Turkish

fırıldak yapan ya da satan kimse

FIRILDAKÇI : Turkish Turkish

düzen çeviren, düzenci, dolap çeviren kimse

FIRILDAKÇİÇEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

çarkıfelek

FIRILDANMAK : Turkish Turkish

fırıl fırıl dönmek

FIRILDATMAK : Turkish Turkish

fırıl fırıl çevirmek

FIRIN : Turkish Turkish

her yandan aynı derecede ısı alarak ekmek, pasta vb. pişirmeye yarayan, tavanı tonoz biçiminde, önünde tek açıklık bulunan ocak

FIRIN : Turkish Turkish

ekmek, pasta vb. nin pişirildiği ve satıldığı dükkân

FIRIN : Turkish Turkish

isı verici bir düzenekle çalışan, yiyecekleri pişirmeye ya da ısıtmaya yarayan aygıt

FIRIN : Turkish Turkish

ir maddeyi fiziksel ya da kimyasal değişikliğe uğratmak amacıyla ısıtılan aygıt

FIRIN : Turkish Turkish

fırında pişirilmiş

FIRIN GİBİ : Turkish Turkish

çok sıcak (yer)

FIRINCI : Turkish Turkish

fırın işleten kimse

FIRINCILIK : Turkish Turkish

fırın işletme işi

FIRINLAMAK : Turkish Turkish

pişirmek için fırına koymak

FIRINLAMAK : Turkish Turkish

fırında kurutmak

FIRINLANMAK : Turkish Turkish

fırına koyulmak ya da fırında kurutulmak

FIRINLATMAK : Turkish Turkish

fırınlamak eylemini yaptırmak

FIRINLIK : Turkish Turkish

fırını dolduracak kadar

FIRKA : Turkish Turkish

ınsan topluluğu

FIRKA : Turkish Turkish

tümen

FIRKA : Turkish Turkish

siyasal parti

FIRKACILIK : Turkish Turkish

particilik

FİRKAT, -Tİ : Turkish Turkish

ayrılış, ayrılık

FIRKATA : Turkish Turkish

on, on beş çift kürekli, hızlı, eski bir savaş gemisi