Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FIRÇALIK : Turkish Turkish

fırçaların temizlenmesine yarayan, içinde tel süzgeç bulunan bir tür kap

FIRÇAMSI : Turkish Turkish

fırçaya benzeyen, fırça gibi

FIRDOLAYI : Turkish Turkish

çepeçevre

FIRDÖNDÜ : Turkish Turkish

iri döndüğünde ötekinin de dönmesini engellemek için uç uca getirilerek serbest bir eksenle bağlanmış çift halka

FIRDÖNDÜ : Turkish Turkish

topaç gibi çevrilerek oynanan, tunçtan, altı köşeli bir kumar aracı

FIRDÖNDÜ : Turkish Turkish

ir ipe bağlı olarak birden fazla çıpa atıldığında, çıpaların karışma- ması için tekne zinciriyle çapaların bağlandığı zincir arasına konulan metal araç

FIRDÖNDÜ : Turkish Turkish

elirli bir görüş ya da düşünce sahibi olmayan

FIRDÖNDÜLÜ : Turkish Turkish

fırdöndüsü olan

FİRE : Turkish Turkish

her tür ticari malda kuruma, dökülme, bozulma gibi nedenlerle eksilme, ağırlık yitimi

FİRE VERMEK 1. : Turkish Turkish

eksilmek

FİREZ : Turkish Turkish

ekin

FİREZ : Turkish Turkish

yeni çıkmaya başlamış ekin

FİREZ : Turkish Turkish

içilmiş tarlada kalan tahıl kökleri, anız

FIRFIR : Turkish Turkish

giysi, perde gibi şeylerin kenarlarına dikilen kırmalı ya da büzgülü süs, farba, °farbala

FİRFİRİ : Turkish Turkish

parlak kızıl renk

FİRFİRİ : Turkish Turkish

u renkte olan

FIRFIRLI : Turkish Turkish

fırfırı olan

FİRİK : Turkish Turkish

olgunlaşmak üzere olan tahıl

FİRİK : Turkish Turkish

çerez olarak yenen tahıl kavurgası

FIRIL FIRIL : Turkish Turkish

ir şey sürekli ve hızla dönerek

FIRILDAK : Turkish Turkish

üzgârla dönen, çember biçiminde çocuk oyuncağı

FIRILDAK : Turkish Turkish

havalandırmak amacıyla oda ya da mutfak pencerelerine takılan kanatlı araç

FIRILDAK : Turkish Turkish

ocak ya da soba borusunun iyi çekmesini sağlamak için, tepesine takılan ve rüzgârın gittiği yöne dönebilecek biçimde yapılan şapka

FIRILDAK : Turkish Turkish

dolap, düzen, °hile

FIRILDAK ÇEVİRMEK : Turkish Turkish

amacına erişmek için hileli yollara başvurmak