Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
PROFANE : English Turkish Redhouse

pro.faneprıfeyn' fiil (kutsal bir şeye) saygısızlık etmek. sıfat
zındık.
kutsal olmayan.
adi, bayağı.
laik

PROFANITY : English Turkish Redhouse

pro.fan.i.typrıfän'ıti isim
kutsal şeylere saygısızlık.
ağız bozukluğu, küfür

PROFESS : English Turkish Redhouse

pro.fessprıfes' isim
itiraf etmek, açıkça söylemek; ilan etmek.
iddia etmek, savlamak, taslamak.
(inancını) ikrar etmek, açıkça söylemek

PROFESSED : English Turkish Redhouse

pro.fess.edsıfat
itiraf edilmiş.
iddia edilen.
sözde

PROFESSION : English Turkish Redhouse

pro.fes.sionprıfeş'ın isim
meslek; sanat; işkolu.
iddia.
itiraf.
inancın açıklanması

PROFESSIONAL : English Turkish Redhouse

pro.fes.sion.alprıfeş'ınıl sıfat
mesleğe ait, mesleki.
profesyonel. isim profesyonel

PROFESSIONALISM : English Turkish Redhouse

pro.fes.sion.al.ismisim profesyonellik

PROFESSOR : English Turkish Redhouse

pro.fes.sorprıfes'ır isim profesör

PROFFER : English Turkish Redhouse

prof.ferpraf'ır fiil teklif etmek, önermek. isim teklif, önerme

PROFICIENCY : English Turkish Redhouse

pro.fi.cien.cyprıfîş'ınsi isim ustalık, beceri

PROFICIENT : English Turkish Redhouse

pro.fi.cientprıfîş'ınt sıfat yetenekli, usta

PROFILE : English Turkish Redhouse

pro.filepro'fayl isim
profil.
kısa biyografi, karakter portresi.
grafik, çizge. fiil profilini yapmak

PROFIT : English Turkish Redhouse

prof.itpraf'ît isim
kâr, kazanç.
fayda, çıkar. fiil
e kazanç sağlamak.
by/from
den yararlanmak,
den faydalanmak

PROFIT AND LOSS ACCOUNT : English Turkish Redhouse

kâr ve zarar hesabı

PROFIT MOTIVE : English Turkish Redhouse

kâr güdüsü

PROFIT SHARING : English Turkish Redhouse

kâr dağıtımı

PROFITABLE : English Turkish Redhouse

prof.it.ablesıfat
ekonomi kârlı, kazançlı; rantabl.
yararlı, faydalı

PROFITEER : English Turkish Redhouse

prof.i.teerprafıtîr' fiil vurgunculuk yapmak. isim vurguncu

PROFITLESS : English Turkish Redhouse

prof.it.lesssıfat
kârsız.
yararsız

PROFLIGATE : English Turkish Redhouse

prof.li.gatepraf'lıgît, praf'lıgeyt sıfat
savurgan, müsrif; hovarda.
sefih, ahlaksız

PROFOUND : English Turkish Redhouse

pro.foundprıfaund', profaund' sıfat
derin.
büyük: a profound mystery büyük bir sır. I feel a profound sympathy for her. Onu çok iyi anlıyorum

PROFUSE : English Turkish Redhouse

pro.fuseprıfyus', profyus' sıfat
çok, bol.
savurgan.
cömert

PROFUSION : English Turkish Redhouse

pro.fu.sionprıfyu'qın, profyu'qın isim çok büyük miktar, çokluk, bolluk

PROGENITOR : English Turkish Redhouse

pro.gen.i.torprocen'ıtır isim cet, ata, dede

PROGENY : English Turkish Redhouse

prog.e.nyprac'ıni isim
soy; torunlar.
zooloji yavrular