English To Turkish
SUFFER ATTRITION : English Turkish Redhouse
zayiat vermek
SUFFERANCE : English Turkish Redhouse
suf.fer.ances^f'ırıns isim bakınız be in a place on sufferance
SUFFERER : English Turkish Redhouse
suf.fer.erisim (bir hastalıktan) mustarip olan kimse, (bir illetin) hastası olan kimse
SUFFERING : English Turkish Redhouse
suf.fer.ings^f'ırîng, s^f'rîng isim ıstırap, acı; dert; kahır; mihnet; eziyet, cefa; çile. sıfat ıstırap çeken; dert/sıkıntı içinde olan
SUFFICE : English Turkish Redhouse
suf.ficesıfays' fiil kâfi gelmek, yetmek: Suffice it to say that I was not pleased. Sadece memnun olmadığımı söylemek yeter herhalde
SUFFICIENCY : English Turkish Redhouse
suf.fi.cien.cysıfîş'ınsi isim
yeterlilik, yeterli olma.
yeterli bir miktar
SUFFICIENT : English Turkish Redhouse
suf.fi.cientsıfîş'ınt sıfat yeterli, kâfi
SUFFIX : English Turkish Redhouse
suf.fixs^f'îks isim, dilbilgisi sonek
SUFFOCATE : English Turkish Redhouse
suf.fo.cates^f'ıkeyt fiil boğmak; boğulmak
SUFFOCATING : English Turkish Redhouse
suf.fo.cat.ingsıfat boğucu
SUFFOCATION : English Turkish Redhouse
suf.fo.ca.tionisim boğma; boğulma
SUFFRAGE : English Turkish Redhouse
suf.frages^f'rîc isim oy hakkı
SUFFUSE : English Turkish Redhouse
suf.fusesıfyuz' fiil kaplamak; doldurmak; yayılarak (belirli bir renge) boyamak
SUFI : English Turkish Redhouse
Su.fisu'fi isim mutasavvıf, sofi
SUFISM : English Turkish Redhouse
Su.fismsu'fîzım isim tasavvuf
SUGAR : English Turkish Redhouse
sug.arşûg'ır isim şeker. fiil şeker katmak
SUGAR BASIN : English Turkish Redhouse
İngiliz İngilizcesişekerlik, şeker kabı
SUGAR BEET : English Turkish Redhouse
şekerpancarı
SUGAR BOWL : English Turkish Redhouse
şekerlik, şeker kabı
SUGAR REFINERY : English Turkish Redhouse
şeker fabrikası
SUGARCANE : English Turkish Redhouse
sug.ar.caneşûg'ırkeyn isim şekerkamışı
SUGARCOAT : English Turkish Redhouse
sug.ar.coatşûg'ırkot fiil
şekerle kaplamak.
(kötü bir şeyi) güzel ve masum bir kisve altında saklamak.
(zor veya tatsız bir şeyi) daha çekilir bir hale sokmak
SUGARY : English Turkish Redhouse
sug.ar.yşûg'ıri sıfat
şekerli; tatlı.
abartılı veya sahte bir tatlılığı veya şirinliği olan
SUGGEST : English Turkish Redhouse
sug.gestsıgcest', sıcest' fiil
(fikir) ileri sürmek, öne sürmek; teklif etmek, önermek.
(bir şey) (başka bir şeyi) akla getirmek.
(belirli bir) izlenim bırakmak, hissini vermek
SUGGESTION : English Turkish Redhouse
sug.ges.tionsıgces'çın isim
ileri sürülen fikir; teklif, öneri.
belli belirsiz bir şey.
(fikir) ileri sürme; teklif etme.
(bir şey) (başka bir şeyi) akla getirme.
ruhbilim telkin
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani