English To Turkish
SURGEON : English Turkish Redhouse
sur.geonsır'cın isim cerrah, operatör
SURGERY : English Turkish Redhouse
sur.ger.ysır'cıri isim
cerrahi; cerrahlık, operatörlük.
İngiliz İngilizcesi muayenehane.
İngiliz İngilizcesi (milletvekilinin) (seçim bölgesinde kendi seçmenleriyle yaptığı) görüşme
SURGICAL : English Turkish Redhouse
sur.gi.calsır'cîkıl sıfat
cerrahi, cerrahiye ait.
ameliyatlarda kullanılan.
ameliyatla yapılan
SURLY : English Turkish Redhouse
sur.lysır'li sıfat sinirli ve nobran, aksi ve kavgacı
SURMISE : English Turkish Redhouse
sur.misesırmayz' isim tahmin, zan, sanı. fiil tahmin etmek, zannetmek, sanmak; sanısına kapılmak
SURMOUNT : English Turkish Redhouse
sur.mountsırmaunt' fiil
üstesinden gelmek, hakkından gelmek.
in üstünden yükselmek.
in üstünde durmak
SURNAME : English Turkish Redhouse
sur.namesır'neym isim soyadı
SURPASS : English Turkish Redhouse
sur.passsırpäs' fiil (üstünlük açısından) geçmek; geride bırakmak
SURPASSING : English Turkish Redhouse
sur.pass.ingsıfat eşsiz, emsalsiz
SURPASSINGLY : English Turkish Redhouse
sur.pass.ing.lyzarf son derece
SURPLUS : English Turkish Redhouse
sur.plussır'plıs isim artakalan miktar; üretim fazlası. sıfat fazla, fazla miktarda: surplus military supplies levazım fazlası
SURPRISE : English Turkish Redhouse
sur.prisesırprayz' isim sürpriz; şaşkınlık; hayret. fiil
(birine) sürpriz yapmak; (birini) şaşırtmak.
(birini) gafil avlamak; (bir yere) baskın yapmak
SURPRISING : English Turkish Redhouse
sur.pris.ingsırpray'zîng sıfat şaşırtıcı
SURREAL : English Turkish Redhouse
sur.re.alsıri'yıl sıfat gerçeküstü
SURREALISM : English Turkish Redhouse
sur.re.al.ismsıri'yılîzım isim gerçeküstücülük, sürrealizm
SURREALIST : English Turkish Redhouse
sur.re.al.istsıfat, isim gerçeküstücü, sürrealist
SURRENDER : English Turkish Redhouse
sur.ren.dersıren'dır fiil
teslim etmek; teslim olmak.
den feragat etmek; vermek, bırakmak. isim
teslim.
feragat; verme, bırakma, terk
SURRENDER ONESELF TO : English Turkish Redhouse
kendini (bir şeye) vermek
SURREPTITIOUS : English Turkish Redhouse
sur.rep.ti.tioussıreptîş'ıs sıfat
hırsızlama yapılan.
gizlice ve kanunsuzca yapılan
SURROGATE : English Turkish Redhouse
sur.ro.gatesır'ıgeyt isim
vekil.
başkasının yerini tutan veya başkasının yerine kullanılan kimse veya şey. sıfat başkasının yerini tutan veya başkasının yerine kullanılan (kimse veya şey)
SURROUND : English Turkish Redhouse
sur.roundsıraund' fiil
çevrelemek, çevirmek,
in etrafını çevirmek/sarmak.
askeri kuşatmak, sarmak
SURROUNDING : English Turkish Redhouse
sur.round.ingsıfat çevredeki, etraftaki
SURROUNDINGS : English Turkish Redhouse
sur.round.ingsisim, çoğul çevre, muhit; ortam
SURVEILLANCE : English Turkish Redhouse
sur.veil.lancesırvey'lıns isim (birinin faaliyetlerini) gizlice izleme
SURVEY : English Turkish Redhouse
sur.veysır'vey isim
anket.
gözden geçirme, inceleme.
genel bakış
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani