Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
COME TO AN UNDERSTANDING : English Turkish

anlaşmaya varmak, anlaşmaya ulaşmak

COME TO AN UNDERSTANDING WITH : English Turkish

v. anlaşmaya varmak

COME TO BLOWS : English Turkish

yumruk yumruğa gelmek

COME TO CLOSE QUARTERS : English Turkish

göğüs göğüse çarpışmak

COME TO FRUITION : English Turkish

n. semere vermek

COME TO GRIEF : English Turkish

felâkete uğramak, belâsını bulmak, suya düşmek

COME TO GRIPS WITH : English Turkish

ir şeyle ciddi bir şekilde uğraşmak, çok çaba sarf etmek,
ile aşırı derecede ilgilenmek

COME TO HAND : English Turkish

gün ışığına çıkmak, gözler önüne sermek veya ortaya çıkarmak

COME TO HANDGRIPS : English Turkish

v. yumruk yumruğa gelmek, kavgaya tutuşmak

COME TO HEEL : English Turkish

dize gelmek, çağırınca gelmek (köpek), uslanmak

COME TO HELP : English Turkish

v. imdadına yetişmek

COME TO KNOW : English Turkish

öğrenmek, duymak, haber almak

COME TO LIFE : English Turkish

canlanmak, kendine gelmek

COME TO LIGHT : English Turkish

gün yüzüne çıkmak, ortaya çıkarmak, gözler önüne serilmek, açığa çıkmak

COME TO NAUGHT : English Turkish

v. boşa çıkmak, suya düşmek

COME TO NO HARM : English Turkish

zarar görmemek, incinmemek, yaralanmamak

COME TO NOTHING : English Turkish

oşa çıkmak

COME TO NOUGHT : English Turkish

oşa çıkmak, suya düşmek

COME TO ONE'S MIND : English Turkish

v. aklına gelmek

COME TO ONE'S SENSES : English Turkish

aklı başına gelmek, kendine gelmek

COME TO ORDER : English Turkish

düzene gelmek, sessizliğe davet edilmek, susturulmak (mahkemede, toplantıda, vs. bir grup insanı)

COME TO PASS : English Turkish

vuku bulmak, cereyan etmek, olmak, meydana gelmek, gerçekleşmek

COME TO POWER : English Turkish

iktidara gelmek, yetki görevi verilen, otorite konumu kazanmış

COME TO SMB.'S AID : English Turkish

v. yardımına koşmak

COME TO SMB.'S ATTENTION : English Turkish

v. dikkatini çekmek