English To Turkish
COMMON OR GARDEN : English Turkish
adj. alelâde, sıradan
COMMON PEOPLE : English Turkish
ayaktakımı, basit insanlar, sıradan büyük halk kitleleri
COMMON PHENOMENON : English Turkish
sıradan hadise, alışılmış olay, her günkü olgu
COMMON POT : English Turkish
ortaya konan ortak para, müşterek fon, eşit ölçüde herkese ait olan fon
COMMON PROPERTY : English Turkish
ortak mal, bir grub tarafından sahip olunan mal varlığı, birkaç kişi tarafından sahip olunan mülkiyet
COMMON RATIO : English Turkish
n. ortak oran, (Matematik) geometrik dizinin her teriminin ondan önce gelen terime oranı
COMMON ROOM : English Turkish
dinlenme odası
COMMON SALT : English Turkish
mutfak tuzu, sofra tuzu, tadını artırmak için yemeklere konulan tuz çeşidi
COMMON SCHOOL : English Turkish
devlet okulu
COMMON SEAL : English Turkish
şirket mühürü, resmi mühür veya pul
COMMON SENSE : English Turkish
n. Ortak Akıl, Thomas Paine'in Britanya'nın Amerikan kolonileri üzerindeki haksız uygulamalarını anlattığı ve Amerikan bağımsızlığı çağrısı yaptığı makalesi
COMMON SENSE : English Turkish
n. sağduyu, aklıselim
COMMON SENSICAL : English Turkish
adj. sağduyulu, mantıklı
COMMON SERGEANT : English Turkish
n. belediye meclisi hukuk danışmanı
COMMON SOLDIER : English Turkish
sıradan bir asker, muvazzaf asker, sıradan derecesi ve görevi olan asker
COMMON SPEECH : English Turkish
sıradan konuşma, sıradan konuşma biçimi, süslü kelimeler içermeyen basit konuşma
COMMON STOCK : English Turkish
adi aksiyon, adi hisse senedi
COMMON STOCKS : English Turkish
hisse senetleri, sıradan aksiyon hisseleri
COMMON TRAITS : English Turkish
ortak özellikler, paylaşılan nitelikler, ortak vasıflar
COMMON WIFE : English Turkish
n. nikâhsız eş
COMMON YEAR : English Turkish
normal yıl, alışılmış gün sayısı olan yıl
COMMON-LAW WIFE : English Turkish
esmi nikahsız eş, hiçbir zaman nikah gerçekleşmemesine rağmen yasal olarak ve alenen tanınmış olan karı
COMMONABLE : English Turkish
adj. halka açık, umumi, müşterek olarak kullanılan (genellikle otlak arazisi ile ilgilidir)
COMMONAGE : English Turkish
n. ortak yararlanma hakkı, kamu arazisinde otlatma hakkı
COMMONALITY : English Turkish
n. müştereklik, ortak özellikler paylaşma; ortak özellik; avam, sıradan halk, ayaktakımı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani