English To Turkish
COMMUNICATION : English Turkish
n. kominikasyon, iletişim, haberleşme, tebliğ; bağlantı, irtibat, temas, yayma, nakletme, haber, mesaj, ulaşım
COMMUNICATION AND SCIENCE MINISTER : English Turkish
İletişim ve Bilim Bakanı, bir ulusun iletişim ve bilim endüstrisini denetleyen hükümet görevlisi
COMMUNICATION CHANNEL : English Turkish
iletişim kanalı, iletişim iletilerinin nakledildiği yol
COMMUNICATION CHANNELS : English Turkish
iletişim kanalları, iletişim iletilerinin nakledildiği yollar
COMMUNICATION CORD : English Turkish
n. imdat freni
COMMUNICATION LOG : English Turkish
communication log, radyo veya muharebe bağlantısına gelen bilgilerin kaydı
COMMUNICATION MINISTER : English Turkish
İletişim Bakanı, hükümetin iletişim sorunlarından sorumlu görevlisi
COMMUNICATION NET : English Turkish
n. haberleşme ağı
COMMUNICATION PROTOCOL : English Turkish
iletişim protokolü, standart bilgi aktarma prosedürü
COMMUNICATION SATELLITE : English Turkish
satelit
COMMUNICATION SECURITY : English Turkish
haberleşme güvenliği, birinin iletişim sistemine düşmanın bağlantı kurmasını engellemek için alınan önlemler
COMMUNICATION SYSTEM : English Turkish
iletişim sistemi, sisteme bağlı olan iki farklı etkenler arasında bilgi aktarımına izin veren aygıt
COMMUNICATION TRENCH : English Turkish
irtibat hendeği, gizli girişe izin vermek için koruma hendeğinin köşesine yapılmış olan çukur (Askeri)
COMMUNICATIONS : English Turkish
n. haberleşme, iletişim aracı; ileti gönderme, birlikler ve levazım taşıma yolları ağı
COMMUNICATIONS CENTER : English Turkish
iletişim merkezi, iletişim mesajlarının gönderildiği, duyurulduğu ve yayımlandığı yer
COMMUNICATIONS DECENCY ACT : English Turkish
İletişim Ahlakı Yasası, (ABD Yasası) 1996 Telekomünikasyon Yasası'nın çocuklar tarafından izlenmesi muhtemel müstehcen içeriklerin çevrimiçi aktarımını yasaklayan bölümü (1997 yılında Yargıtay tarafından Anayasa'ya aykırı olduğu açıklandı), CDA
COMMUNICATIONS GAP : English Turkish
n. iletişim kopukluğu, haberleşme boşluğu
COMMUNICATIONS INTELLIGENCE : English Turkish
muhabere istihbaratı, başka ulus grubunun iletişimini durdurarak alınan bilgi, COMINT (Askeri)
COMMUNICATIONS NETWORK : English Turkish
iletişim ağı, birleşik iletişime izin veren kapsamlı sistem, bilgisayar LAN sistemi
COMMUNICATIONS PROGRAM : English Turkish
iletişim programı, değişik bilgisayar iletişim türlerine izin veren program
COMMUNICATIONS PROTOCOL : English Turkish
iletişim protokolü, bilgisayarlar arasındaki iletişimin gerçekleştiği tanılar ve standartlar
COMMUNICATIONS SATELLITE : English Turkish
haberleşme uydusu
COMMUNICATIONS SUPERPOWER : English Turkish
süper iletişim gücü, komünikasyonda ana güç, kitle iletişimi veya bilgi endüstrisi devi
COMMUNICATIVE : English Turkish
adj. boşboğaz, konuşkan; açık yürekli, söylemeye hazır
COMMUNICATIVELY : English Turkish
adv. açık yürekli olarak, açıkça, çekinmeden, konuşkan bir biçimde
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani