Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
CROSS-EXAMINER : English Turkish

sorgu görevlisi, karşı taraf tanığını sorgulayan kimse

CROSS-EYE : English Turkish

şaşılık, gözlerin birbirine karşı dönük oldukları anormal durum

CROSS-EYED : English Turkish

adj. şaşı, içe doğru dönük olan gözleri olan

CROSS-FIRE BETWEEN : English Turkish

arasında çapraz ateş,
arasında karşılıklı olarak silah atışı yapmak

CROSS-LEGGED : English Turkish

adj. bacak bacak üstüne atmış olan, bir bacağını diğer bacağı üstüne atmış olarak oturan

CROSS-LEGGED SITTING : English Turkish

ağdaş, bir bacağın diğer bacak üstüne atılmış olan pozisyon

CROSS-ROAD : English Turkish

kavşak, bağlantı yeri, kesişme, iki yolun kesiştiği yer

CROSS-SECTION PAPER : English Turkish

milimetrik kağıt, grafik kağıdı

CROSS-SELL : English Turkish

v. çapraz satış yapmak, (Pazarlama) alışveriş yapan bir müşteriyi ilişkili olan daha fazla ürünü veya aksesuarları satın almaya ikna etmek veya önermek

CROSS-STITCH : English Turkish

çapraz dikiş, X-biçimli dikişler kullanan nakış

CROSS-TRAINER : English Turkish

n. bir çeşit spor ayakkabı, çapraz egzersize yönelik olan koşmak, ağırlık kaldırmak ve diğer spor çeşitlerini içeren atlet ayakkabıları çeşidi

CROSSABILITY : English Turkish

n. karşıdan karşıya geçilebilir olma niteliği, kesişebilir olma niteliği, geçilebilir olma niteliği

CROSSABLE : English Turkish

adj. karşıdan karşıya geçilebilen, geçilebilir, kesişebilen, çaprazlaştırılabilen

CROSSBAR : English Turkish

n. enine bağlantı; kol demiri, kale üst direği; engel çubuğu

CROSSBEAM : English Turkish

n. kuşak kirişi (inşaat)

CROSSBENCH : English Turkish

n. tarafsız, bağımsız

CROSSBILL : English Turkish

n. çapraz gaga, kapalı iken kesişen ve kuşun kozalakların çekirdeğini çıkarmasını sağlayan çene kemiği olan birkaç kuş türünden herhangi biri

CROSSBONES : English Turkish

n. ölüm tehlikesi işareti, çapraz kemik işareti

CROSSBOW : English Turkish

n. yaylı tüfek

CROSSBRED : English Turkish

adj. melez, kırma

CROSSBREED : English Turkish

n. melez canlı

CROSSBREED : English Turkish

v. melez elde etmek

CROSSBREEDING : English Turkish

n. melez yetiştirme

CROSSCHECK : English Turkish

n. sağlama yapma, karşılaştırma

CROSSCHECK : English Turkish

v. sağlama yapmak, karşılaştırmak