Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
DABBY : English Turkish

adj. nemli, rutubetli

DABCHICK : English Turkish

n. dalgıç kuşu, (Zooloji) yumurta piçi, küçük yumurta piçi türü

DABOIA : English Turkish

n. daboia, Asya’ya özgü büyük ve son derece zehirli engerek yılanı (Hindistan’da yaygın olan)

DABSTER : English Turkish

n. usta, uzman, acemi, yüzüne gözüne bulaştıran kimse

DABURIYA : English Turkish

n. Galilee'de (İsrail) bir Druze köyü

DAC : English Turkish

"Digital to Analog Convertor (Dijitalden Analoga Dönüştürücü)", dijital sinyalleri analoga dönüştüren aygıt (Bilgisayar, Telekomünikasyon)

DACCA : English Turkish

n. Dhaka, Bangladeş'in başkenti

DACE : English Turkish

n. çamça

DACHA : English Turkish

n. kır evi (rusya'da), villa (rusya'da)

DACHAU : English Turkish

n. Nazi doktorları tarafından canlı insanlar üzerinde acımasızca deneylerin de yapıldığı bir İkinci Dünya Savaşı Nazi toplama kampı

DACHSHUND : English Turkish

n. daksund

DACIA : English Turkish

n. bir kadın adı; Karpat Dağları ile Danube arasında bulunan bir antik alan ve Roman vilayeti (günümüzün yaklaşık olarak Romanya'sına karşılık gelmektedir); Dacia Logan ve Dacia Solenza arabalarını üreten Rumen bir şirket (Renault grubu içindedir)

DACNOMANIA : English Turkish

n. daknomani, öldüre saplantısı

DACOIT : English Turkish

n. hırsızlık çetesi, (Hindistan’da ve Burma’da) şiddetli saldırılar ve cinayet işleyen organize suçlular şebekesi

DACOITY : English Turkish

n. hırsızlık çetesi, (Hindistan’da ve Burma’da) şiddetli saldırılar ve cinayet işleyen organize suçlular şebekesi

DACRON : English Turkish

n. dacron, sentetik kumaş türü

DACRON FABRIC : English Turkish

dacron kumaşı, kolayca buruşmayan suni kumaş

DACRYAGOGUE : English Turkish

n. dakriyagog, gözyaşı dökmeyi uyaran madde (gözlerde)

DACRYAGOGUE : English Turkish

adj. dakriyagog, gözyaşı dökmeyi uyaran, ağlamaya neden olan (gözlerde)

DACRYGELOSIS : English Turkish

n. dacrygelosis, bir kimsenin son derece çalkantılı olan ruh hali durumu; birbirini izleyen gülme ve ağlama durumu

DACRYOCYST : English Turkish

n. dakriyosist, (Anatomi) gözyaşı kesesi, gözyaşı ile dolan gözyaşı kesesi

DACRYOCYSTORHINOSTOMY : English Turkish

n. dakriyosistorinostomi, gözyaşının boşaltılabilmesi için gözyaşı kesesi ve burun boşluğu arasında cerrahi müdahale ile geçiş yaratma

DACRYON : English Turkish

n. dakriyon, üstçene ve alın kemiğin kesişme noktası (Anatomi)

DACRYOPS : English Turkish

n. dakriyops, gözlerin sulanması durumu; gözde bulunan aşırı gözyaşı; sıvı fazlalığı nedeniyle gözyaşı kanalının şişmesi

DACRYORRHEA : English Turkish

n. dacryorrhea, aşırı gözyaşı üretimi