Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
DAGESH : English Turkish

n. dagesh, İbranice harfinin içinde nokta olan ve sesini değiştirmek için kullanılan İbranice alfabesinde vurgu imi (İbranice grameri)

DAGESTAN : English Turkish

n. Dağıstan, güney Rusya'nın Kafkaslar bölgesinde Hazar Denizi kıyısıyla sınırı olan otonom bir cumhuriyet

DAGESTAN : English Turkish

n. dağıstan, sıkıca dokunmuş, çiçek desenli, zikzak kenarlı ve genellikle pastel renklerde olan halı (Dağıstan bölgesinde yapılan)

DAGESTANIAN : English Turkish

n. Dağıstanlı, Dağıstan yerlisi veya burada yaşayan; Dağıstanca, Dağıstan dili, Dağıstan'da konuşulan bir Kuzey Kafkasya dilleri grubu

DAGGA : English Turkish

n. dagga, sigara gibi içilen, yumuşak sakinleştirici etkisi olan diğerlerine nazaran zehirli olmayan Güney Afrika bitkisi; kenevir otu; esrar

DAGGER : English Turkish

n. hançer; kama

DAGGLE : English Turkish

v. sürükleyerek kirletmek, su veya çamur içinden sürüklemek; ıslanmak

DAGGY : English Turkish

adj. modaya uygun olmayan, (Argo) şık olmayan; modaya uymayan; pis, dağınık

DAGO : English Turkish

n. İtalyan veya İspanyol asıllı kimse, büyük okyanus adaları yerlisi

DAGOBA : English Turkish

n. dagoba, kubbe şeklindeki Budist tapınağı

DAGON : English Turkish

n. Dagon, Filistin balık Tanrısı, yarı adam ve yarı balık olarak belirmiş olan bir Filistin Tanrısı

DAGON SILO : English Turkish

n. Dagon Silosu, Haifa limanı (İsrail) yakınlarında bulunan bir tahıl ambarı

DAGUERRE : English Turkish

n. bir soyadı; Louis Jacques Mande Daguerre (
1851), Fransız bir ressam ve fizikçi, dagerreyotipi (eski fotoğraf tekniği) mucidi

DAGUERREOTYPE : English Turkish

n. dagerreyotipi, eski fotoğraf tekniği, eski fotoğraf tekniği ile basılmış resim

DAGUERROTYPE : English Turkish

n. eski tarz fotoğraf, resimlerin cam veya metal levha üzerine yapıldıkları ilk fotoğrafçılık yönetmi (mucidi Louis Daguerre’ın adını taşıyan); daguerrotype tekniğini kullanarak yapılan resim (ayrıca daguerreotype)

DAH : English Turkish

n. dah, kısa çizgi, Mors alfabesinde bir harf veya harfin bir kısmını oluşturan uzun ses

DAHABEEYAH : English Turkish

n. dahabeeyah, Nil Nehri’nde yüzen ev

DAHLIA : English Turkish

n. dalya, yıldızçiçeği

DAHLIA : English Turkish

n. yıldız çiçeği, renkli çiçekleri nedeniyle yetiştirilen bitki

DAHLIN : English Turkish

n. inulin, (Kimya) inulin; yıldız çiçeğinden elde edilen sebze nişastası

DAHOMEY : English Turkish

n. Benin'in (Batı Afrika'da bir ülke) eski adı

DAI NIPPON PRINTING CO., LTD. : English Turkish

n. Dai Nippon Basım Co., Ltd., dünyadaki en önemli ticari basım şirketlerinden biri haline gelmiş olan Tokyo merkezli Japon bir basım şirketi (promosyon malzemeleri, kitaplar, dergiler, doğrudan posta, iş formları, kataloglar ve daha başka ürünler üretir)

DAIKIN INDUSTRIES, LTD. : English Turkish

n. 1924 yılında kurulmuş olan Osaka (Japonya) merkezli bir Japon şirketi , ticari ve endüstri kullanımı amaçlı klima sistemleri imalatçısı

DAIKOKUTEN : English Turkish

n. (Japonya) Yedi Şans Tanrısı'ndan biri, ev (özellikle mutfak) ve refah (özellikle hasat) Tanrısı

DAIKON : English Turkish

n. daikon, Turp familyasına ait uzun beyaz Japon sebze türü (mooli olarak da bilinen)