Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
SEAT : English Turkish military

OTURMAK:Bir yatak veya mesnede ya da bir yuvaya, iyice uymak. Bir merminin atım yatağına, bir fişeğin fişek yatağına ve bir tapanın bombaya oturması gibi

SEAT PACK PARACHUTE : English Turkish military

MİNDER PARAŞÜT:Çantası taşıyanın sırtına asılan ve oturulduğu zaman yastık vazifesi, gören paraşüt

SEAVAN : English Turkish military

DENİZ KARAVANI:Dingil tekerlekleri olmadan deniz ulaştırma vasıtaları ile nakledilen ticari veya devlet malı (veya kiralanmış) nakliye konteynırları

SECOND CLASS DIVER BADGE : English Turkish military

İKİNCİ SINIF DALGIÇ BRÖVESİ:Bak. "diver badge"

SECOND CLASS GUNNER : English Turkish military

İKİNCİ SINIF NİŞANCI:Bu dereceyi kazanan asker

SECOND ECHELON MAINTENANCE : English Turkish military

İKİNCİ KADEME BAKIMI:Malzeme ve teçhizatı çalıştıran ve kullanan birliğin bakım kısmı tarafından yapılan bakım ve hizmet. Malzeme ve teçhizatı çalıştıran ve kullanan personel bu bakımı yapamaz. Bak. "echelon maintenance"

SECOND LIEUTENANT : English Turkish military

TEĞMEN:A. B. D. Ordusunda; Üsteğmenden bir rütbe aşağı rütbedeki subay. Subayların en küçük rütbelisidir. Bir takıma komuta eder

SECOND MATE : English Turkish military

ÜÇÜNCÜ KAPTAN:Deniz Ticaret Filosunda; bir geminin ikinci kaptanından bir rütbe aşağıdaki güverte subayı

SECOND PHASE REPORT : English Turkish military

İKİNCİ SAFHA RAPORU:Bir foto çıkışında tespit edilmiş bütün hedeflere ait bilgileri ihtiva eden rapor. Buna (general report) ve (mission review report) da denir

SECOND PILOT : English Turkish military

İKİNCİ PİLOT:Uçağı uçurmada birinci pilota yardımdan sorumlu ve ikinci pilot olarak vazife görme yetkisine sahip bir pilot

SECOND STRIKE : English Turkish military

İKİNCİ DARBE:Bir harbin ilk karşı darbesi. (Genel olarak nükleer harekatla birlikte yapılır)

SECOND STRIKE CAPABILITY : English Turkish military

İLK DARBEDEN KURTULMA İMKANI:Etkili bir karşı darbe indirmek için yeterli kaynaklarla ilk darbeden kurtulma imkanı. (Genelde bir nükleer harekatla birlikte yapılır)

SECOND-COMMAND : English Turkish military

KOMUTAN MUAVİNİ:Komutanın yokluğunda, hastalığı veya ölümü halinde komutayı üzerine alan subay

SECONDARY ARMAMENT : English Turkish military

TALİ KIYI SAVUNMA SİLAHI:Kıyı topçuluğunda, çapı 12 inç (3U.5 cm) den aşağı olan topçu silahları. Daha büyük kıyı topçu silahları ve denizaltı mayınları esas kıyı savunma silahı olarak sınıflandırılır. Buna (minor-caliber weapon) da denir

SECONDARY ARMY TERMINAL : English Turkish military

KARA ORDUSU TALİ TERMİNALİ:Kara ordusu esas terminalinin bir sevkiyat acentesi olarak faaliyette bulunan bir kara ordusu terminali

SECONDARY ATTACK : English Turkish military

TALİ TAARRUZ:Asıl taarruza nazaran tali bir önem taşıyan taarruz. Bu taarruz, genel olarak, derinliğin az olması, ihtiyatlarının asgari hadde tutulması, taarruz kademesine fazla ateş kuvvetinin verilmesi, geniş taarruz bölgesi tahsis edilmesi ve çok defa, mahdut hedefli olması gibi özelliklerle asıl taarruzdan ayrılır. Buna (secondary effort) da denir

SECONDARY CENSORSHIP : English Turkish military

TALİ SANSÜR:Amerikan Silahlı Kuvvetlerine mensup subayların, sivil memurların ve bu kuvvetlere refakat eden sivil şahısların şahsi haberleşmeleri ile Silahlı Kuvvetler esas sansürüne tabi olmayan veya tabi olup da yeniden incelenmeye ihtiyaç gösteren Silahlı Kuvvetler mensubu eratın şahsi haberleşmeleri üzerinde icra edilen sansür. Ayrıca bakınız: "censorship"

SECONDARY COSMIC RADIATION : English Turkish military

TALİ KOZMİK RADYASYON:Esas kozmik ışın partiküllerinin yukarı atmosfer atom ve molekülleriyle çarpışması sonucu meydana gelen enerji yüklü nükleer kalıntılar ve elektromanyetik radyasyon

SECONDARY EFFORT : English Turkish military

TALİ TAARRUZ:Bak. "secondary attack"

SECONDARY FIRE SECTOR : English Turkish military

TALİ ATEŞ SAHASI:Tam anlamda bir ateş sahası içinde bulunmayan; fakat lüzum görüldükçe ateşle taranabilen sahalar. Bu sahalar; yanlara (flanks) yakın ve komşu birliklerin ateş sahaları içinde bulunur. Bak. "primary fire sector"

SECONDARY ITEM : English Turkish military

İKİNCİ DERECEDE MADDE:Nihai maddelerle tali ve yedek parçaları ihtiva eden ve birinci derecede madde olarak sınırlandırılmamış olan herhangi bir madde. Bak. "principal item"

SECONDARY LANDING : English Turkish military

TALİ ÇIKARMA, TALİ İNDİRME:Asıl çıkarma ve indirmeyi direkt veya endirekt olarak desteklemek üzere, normal olarak, asıl çıkarma ve indirme bölgesinin dışında yapılan çıkarma veya indirme

SECONDARY PORT : English Turkish military

TALİ LİMAN:Denizlerde seyreden gemilere hizmet veren normalde rıhtımlarda bir veya birden fazla demirleme yerli rıhtım

SECONDARY RADAR : English Turkish military

TALİ RADAR, YARDIMCI RADAR:Aynı veya değişik radyo frekansı üzerinden otomatik olarak yeniden gönderme yapan radar

SECONDARY RESCUE FACILITIES : English Turkish military

TALİ KURTARMA TESİSLERİ:Kurtarma harekatlarına elverişli olan mahalli hazır uçak, bot ve diğer hava, suüstü ve sualtı ve yer unsurlarının bulunduğu devlet veya özel olarak çalıştırılan ünite ve tesisler