Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
SECONDARY ROAD : English Turkish military

TALİ YOL:Asıl yolu destekleyen orta ve yavaş hızlarda 2 yönlü ve bütün hava şartlarında elverişli yeterli genişlikteki yol

SECONDARY SOURCE OF SUPPLY : English Turkish military

TALİ İKMAL KAYNAĞI:Bir ilk ikmal kaynağı tarafından kendisince bir istek belgesi havale edilen (extract requisition), bir gönderme emri (shipping order) veya satın alma istek belgesi (purchase request) yollanan herhangi bir ikmal kaynağı. Bak. "initial source of supply"

SECONDARY STATION : English Turkish military

TALİ GÖZETLEME YERİ:Bir baz hattının, top veya batarya geometrik merkezinden en uzakta bulunan ucundaki gözetleme. Bak. "primary station"

SECONDARY TARGET : English Turkish military

TALİ HEDEF:Esas ateş görevi tamamlandıktan sonra veya esas ateş görevini yapmak, top veya batarya için imkansız veya elverişsiz hale geldiği zaman ateşin tevcih edildiği hedef. Bak. "primary target"

SECONDARY TARGET AREA : English Turkish military

TALİ HEDEF BÖLGESİ:Bak. "secondary target"

SECONDARY TYPE GLIDER : English Turkish military

TEKAMÜL PLANÖRÜ:Acemi planöründen daha iyi aerodinamik kabiliyette olan ve az eğitim görmüş pilotlar tarafından kullanılabilecek kadar sağlam yapılan planör. Bak. "glider"

SECONDARY WATER TERMINAL : English Turkish military

TALİ SU TERMİNALİ:Fazla su çeken gemileri rıhtıma yanaştıracak tesisleri bulunmayan bir kıyı bölgesi. Tali su terminalleri; demiryollarına veya iyi durumda kıyı kara yollarına yakın plajlarda tesis edilir. Tali su terminallerine gelen yükler, kıyıdan
5 mil açıkta bulunan demir yerlerinde gemilerden boşaltılır ve boşalan personelle yük, gemiden kıyıya aktarma taşıyıcılarıyla çıkarılır. Buradaki faaliyetin çapı, mevki muhtemel bir esas nükleer hedef olarak gösterilmeyecek kadar mahduttur. Ayrıca bakınız: "water terminals"

SECONDARY WEAPON : English Turkish military

TALİ SİLAH:Bir birlikte; araç mevki veya uçağın destekleyici veya yardımcı silahı. Bu, genel olarak, esas silahtan daha küçük çaptadır ve vazifesi esas silahı korumak veya ateşini tamamlamaktır. Bak. "primary weapon"

SECRECY : English Turkish military

GİZLİLİK:

SECRET : English Turkish military

GİZLİ:Bu gibi bilgi ve malzemeye verilen gizlilik derecesi. Bak. "classified matter" ve "defense classification"

SECRET INFORMATION : English Turkish military

GİZLİ BİLGİ:İzinsiz açıklanması millet hesabına büyük zararlara sebep olabilecek savunma bilgileri veya malzemesi. Bak. "defense classification"

SECRET LANGUAGE : English Turkish military

GİZLİ DİL:Bak. "secret text"

SECRET SERVICE : English Turkish military

GİZLİ HİZMET TEŞKİLATI:Barışta Maliye Bakanının emrinde çalışan Federal Gizli Polis Teşkilatı. Savaşta, düşman faaliyetleri hakkında bilgi temin etmek suretiyle Kara Kuvvetleri Komutanlığına yardım eder. Bunu; Adalet Bakanının emri altında bulunan Federal Tahkikat Bürosu (Federal Bureau of Investigation) ile karıştırmamak gerekir

SECRET TEXT : English Turkish military

GİZLİ METİN:Şifrelenmiş veya kodlanmış bir haberin metni. Kod veya şifrenin anahtarını bilmeyenlere anlamsız gibi görünen ve yanlış anlam taşıyan bir haberin metni. Gizli metinle yazılmış habere kriptogram (Cryptogram) denir. Gizli metnin bir adı da "gizli dil (secret language) " dir

SECRET WRITING : English Turkish military

GÖRÜNMEZ YAZI:Özel bir mürekkeple yazılan ve özel işleme tabi tutulmadıkça görünmeyen yazı

SECRETARY GENERAL STAFF : English Turkish military

GENEL SEKRETER:

SECRETARY OF DEFENSE : English Turkish military

MİLLİ SAVUNMA BAKANI:Milli Savunma Bakanlığının başında bulunan hükümet üyesi

SECRETARY OF THE AIR : English Turkish military

HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI:A. B. D'nde; Hava Kuvvetlerinin başına başkan tarafından atanan şahıs

SECRETARY OF THE ARMY : English Turkish military

KARA KUVVETLERİ KOMUTANI:Kara Kuvvetleri Karargahının başı; Milli Savunma Bakanlığı dahilinde bir icra organı olarak idare eden ve kendi komutanlığı ile ilgili olup Milli Savunma Bakanlığının başı olarak özel surette Milli Savunma Bakanına verilmemiş bütün yetki ve görevleri elinde bulunduran şahıs. Buna eskiden (Secretary of War) da denirdi

SECRETARY OF THE NAVY : English Turkish military

DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANI:A. B. D'nde; Deniz Kuvvetlerinin başına Başkan tarafından tayin edilen şahıs

SECRETARY OF WAR : English Turkish military

KARA KUVVETLERİ KOMUTANI:Bak. "Secretary of the Army"

SECTION : English Turkish military

KISIM:
Gemilerde ve deniz uçaklarında bir filonun taktik tali bölümü. Normalde gemilerde
5, uçaklarda da 2 tanedir.
Bir büro, tesis, işyeri veya teşkilatın bir bölümü; özellikle bir karargahın büyük bölümlerinden biri.
Kara ordusu ve Deniz Piyadesinde taktik bir birlik. Takımdan küçük mangadan büyüktür. Bazı teşkillerde kısım mangadan ziyade temel taktik bir birliktir.
Esas kısım; ihtiyat asli teşkillerinin bir muharip sınıfı veya hizmeti temsil eden tali kısmı.
Bir ambarda; bir duvardan müteakip duvara kadar uzanan saha. Bir döşemenin genellikle en büyük bölümü.
BÖLGE, MENZİL SAHASI BÖLGESİ: Bak. "advance section", "base section", "basic branch", "intermediate section"

SECTION COLUMN : English Turkish military

KISIM KOL DÜZENİ, KISIM YÜRÜYÜŞ KOLU:Kısımların, birbiri arkasında yürüyüş kolu içinde aldıkları düzen

SECTION OF WIRE LINE : English Turkish military

TELLİ HAT KISMI:Bir kablo hattının zincirleme santrallerde, muayene noktalarında veya (uzak mesafeler bahis konusu olduğu zaman) bir telefonda başlayan ve sona eren kısmı

SECTIONAL CHART : English Turkish military

1/
000 ÖLÇEKLİ HARİTA: