English
GERMAN : English Turkish Redhouse
Ger.mancır'mın sıfat, isim
Alman.
Almanca
GERMAN MEASLES : English Turkish Redhouse
kızamıkçık
GERMANDER : English Turkish Redhouse
ger.man.dercırmän'dır isim
dalakotu, yermeşesi, yerpalamudu.
kurtluca, yerpalamudu, yermeşesi
GERMANE : English Turkish Redhouse
ger.manecırmeyn' sıfat (to) (ile) ilgili
GERMANY : English Turkish Redhouse
Ger.man.ycır'mıni isim Almanya
GERMICIDE : English Turkish Redhouse
ger.mi.cidecır'mısayd isim mikrop öldürücü, antiseptik
GERMINATE : English Turkish Redhouse
ger.mi.natecır'mıneyt fiil (tohum) çimlenmek; (tohumu) çimlendirmek
GERMINATION : English Turkish Redhouse
ger.mi.na.tioncırmıney'şın isim (tohum) çimlenme; (tohumu) çimlendirme
GERRYMANDER : English Turkish Redhouse
ger.ry.man.dercer'imändır, ger'imändır fiil (seçim bölgesini) bir siyasi partinin çıkarlarına uygun düşecek şekilde ayarlamak
GERUND : English Turkish Redhouse
ger.undcer'ınd isim, dilbilgisi fiilden türetilen isim
GESTALT : English Turkish Redhouse
ge.staltgıştalt' isim, ruhbilim geştalt
GESTATION : English Turkish Redhouse
ges.ta.tioncestey'şın isim
gebelik.
gebelik süresi
GESTICULATE : English Turkish Redhouse
ges.tic.u.latecestîk'yuleyt fiil el, kol veya baş hareketleri yapmak, qestler yapmak
GESTICULATION : English Turkish Redhouse
ges.tic.u.la.tionisim
qestler yapma.
el, kol veya baş hareketi, jest
GESTURE : English Turkish Redhouse
ges.tureces'çır isim
el, kol veya baş hareketi, qest.
jest, güzel davranış. fiil el, kol veya baş hareketi yapmak, jest yapmak
GESUNDHEIT : English Turkish Redhouse
Ge.sund.heitgızûnt'hayt ünlem Çok yaşayın! (Hapşıran bir kimseye söylenir.)
GET : English Turkish Redhouse
getget fiil (got, gotten/got, getting)
elde etmek; edinmek; kazanmak; almak; satın almak; yakalamak; ele geçirmek: He got it with difficulty. Zorla elde etti. I hear they've gotten a dog. Köpek edinmişler. I didn't get much for it. Ondan pek bir şey kazanmadım. When will you get that book for me? Bana o kitabı ne zaman alacaksın? I've got him by the tail. Kuyruğundan yakaladım.
almak; yemek: She got a letter from Perihan. Perihan'dan mektup aldı. He got a blow on his jaw. Çenesine bir yumruk yedi.
bulup getirmek; getirmek; götürmek: Will you get me my walking stick? Bastonumu getirir misin?
(telefona, kapıya) bakmak: Will you get the door? Kapıya bakar mısın?
Belirli bir duruma geçişi gösterir: Let's get moving! Haydi gidelim! Get going! Haydi yürü! He's getting older. Yaşlanıyor. It's gotten hot. Sıcak oldu. Get her dressed! Onu giydir!
Yardımcı fiil olarak başka fiilleri ettirgen yapar: Get him to get it for you. Ona aldır.
(bir yere) gitmek veya varmak: How will you get there? Oraya nasıl gideceksin? When did you get there? Oraya ne zaman vardın?
Bir yere koyma, sokma veya bir yerden çıkarmayı gösterir: Get that animal out of here! O hayvanı buradan çıkar!
ebilmek: He got to go on the trip. Seyahate katılabildi. When will I get to see him? Onu ne zaman görebilirim? At last he got to go too. Nihayet o da gidebildi.
(bir öğün yemek) hazırlamak: I'm getting breakfast. Kahvaltı hazırl
GET A BANG ON A PART OF ONE'S BODY : English Turkish Redhouse
konuşma dilivücudunun bir yerine darbe yemek: She got a bang on her head. Başına bir darbe yedi
GET A BANG OUT OF : English Turkish Redhouse
konuşma dili-e bayılmak,
e bitmek
GET A FRIGHT : English Turkish Redhouse
korkmak
GET A GRASP ON ONESELF : English Turkish Redhouse
kendine hâkim olmak, kendine gelmek
GET A HARD-ON : English Turkish Redhouse
-in kuşu kalkmak/uyanmak,
in penisi beton olmak/dikelmek
GET A HUSTLE ON : English Turkish Redhouse
konuşma diliacele etmek, çabuk olmak
GET A KICK OUT OF : English Turkish Redhouse
-den zevk almak
GET A LOAD OF : English Turkish Redhouse
konuşma dili
(çok ilginç, güzel veya tuhaf birine veya bir şeye) bakmak.
(çok ilginç, güzel veya tuhaf bir şeyi) dinlemek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani