English
GLIMMER : English Turkish Redhouse
glim.merglîm'ır fiil hafifçe pırıldamak. isim hafif pırıltı
GLIMPSE : English Turkish Redhouse
glimpseglîmps isim anlık bakış, kısa bakış. fiil (birini, bir şeyi) bir an için görmek
GLINT : English Turkish Redhouse
glintglînt fiil pırıldamak, parıldamak. isim pırıltı
GLISTEN : English Turkish Redhouse
glis.tenglîs'ın fiil pırıldamak, parıldamak. isim parıltı
GLITTER : English Turkish Redhouse
glit.terglît'ır fiil pırıldamak, parıldamak. isim pırıltı
GLOAT : English Turkish Redhouse
gloatglot fiil over
den şeytanca bir zevk duymak, (birinin başarısızlığını) zevkle seyretmek; "Oh olsun!" demek
GLOB : English Turkish Redhouse
globglab isim
damla.
topak
GLOBAL : English Turkish Redhouse
glob.alglo'bıl sıfat
tüm dünyayı kapsayan veya ilgilendiren.
global
GLOBE : English Turkish Redhouse
globeglob isim
küre, yuvarlak, yuvar.
yerküre, yeryuvarlağı, yeryuvarı.
küre, yerküreyi simgeleyen model.
(lamba için) karpuz
GLOBETROTTER : English Turkish Redhouse
globe.trot.terisim sık sık dünyayı dolaşan kimse
GLOOM : English Turkish Redhouse
gloomglum isim
karanlık; loşluk.
kasvet, hüzün
GLOOMY : English Turkish Redhouse
gloom.yglu'mi sıfat
karanlık; loş.
kasvetli, hüzünlü
GLORIFICATION : English Turkish Redhouse
glo.ri.fi.ca.tionglorıfîkey'şın isim
hamdederek (Allahı) yüceltme.
yüceltme
GLORIFY : English Turkish Redhouse
glo.ri.fyglor'ıfay fiil
hamdederek (Allahı) yüceltmek.
yüceltmek
GLORIOUS : English Turkish Redhouse
glo.ri.ousglor'iyıs sıfat
çok şerefli, yüceltilmeye değer.
fevkalade güzel, harikulade, muhteşem
GLORY : English Turkish Redhouse
glo.ryglor'i isim
şan ve şeref.
ihtişam, görkem.
medarı iftihar. fiil
in
e çok sevinmek.
in ile çok övünmek
GLOSS : English Turkish Redhouse
glossglas isim
parlaklık.
sahte bir dış görünüm: Her politeness was merely a gloss. Onun nezaketi sadece bir gösterişti. fiil over (bir yanlışı, doğru olmayan bir şeyi) doğru veya makul göstermek
GLOSSARY : English Turkish Redhouse
glos.sa.ryglas'ıri isim lügatçe, kitabın sonundaki sözlük bölümü
GLOSSY : English Turkish Redhouse
glos.syglas'i sıfat parlak
GLOVE : English Turkish Redhouse
glovegl^v isim eldiven
GLOVE COMPARTMENT : English Turkish Redhouse
torpido gözü
GLOW : English Turkish Redhouse
glowglo fiil
(kor) parlamak; kor gibi parlamak: The cat's eyes glowed in the dark. Kedinin gözleri karanlıkta kor gibi parlıyordu.
(yüzü, yanakları) kızarmak. isim
parıltı.
kızarıklık
GLOWER : English Turkish Redhouse
glow.erglaw'ır fiil ters ters bakmak. isim ters bakış
GLOWWORM : English Turkish Redhouse
glow.wormisim ateşböceği
GLOXINIA : English Turkish Redhouse
glox.in.i.aglaksîn'iyı isim gloksinya
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani