English
HERNIA : English Turkish Redhouse
her.ni.ahır'niyı isim fıtık, kavlıç
HERO : English Turkish Redhouse
he.rohîr'o, hi'ro isim (heroes)
kahraman, yiğit.
edebiyat kahraman, baş karakter
HEROIC : English Turkish Redhouse
he.ro.icsıfat
kahraman, kahramanca, cesur.
güzel sanatlar muazzam, gerçek boyutlarından çok büyük (heykel, resim).
edebiyat kahramanlarla ilgili, destansı, epik
HEROICAL : English Turkish Redhouse
he.ro.icalsıfat
kahraman, kahramanca, cesur.
güzel sanatlar muazzam, gerçek boyutlarından çok büyük (heykel, resim).
edebiyat kahramanlarla ilgili, destansı, epik
HEROIN : English Turkish Redhouse
her.o.inher'owîn isim eroin
HEROINE : English Turkish Redhouse
her.o.ineher'owîn isim kadın kahraman
HEROISM : English Turkish Redhouse
her.o.ismher'owîzım isim kahramanlık
HERON : English Turkish Redhouse
her.onher'ın isim balıkçıl
HERRING : English Turkish Redhouse
her.ringher'îng isim, zooloji ringa
HERS : English Turkish Redhouse
hershırz zamir, dişil onunki; onun: Take hers. Onunkini al. That's hers. O onun. That damn goat of hers is eating my roses. Onun o kör olası keçisi güllerimi yiyor
HERSELF : English Turkish Redhouse
her.selfhırself' zamir, dişil kendisi, kendi; bizzat
HERTZ : English Turkish Redhouse
hertzhırts isim, fizik (hertz/hertzes) hertz
HESITANT : English Turkish Redhouse
hes.i.tanthez'ıtınt sıfat tereddütlü, ikircikli, ikircimli, kararsız, duruksun
HESITANTLY : English Turkish Redhouse
hes.i.tant.lyzarf tereddütle, duraksayarak
HESITATE : English Turkish Redhouse
hes.i.tatehez'ıteyt fiil tereddüt etmek, duraksamak; çekinmek
HESITATION : English Turkish Redhouse
hes.i.ta.tionisim tereddüt, duraksama, ikircik, ikircim
HETEROGENEOUS : English Turkish Redhouse
het.er.o.ge.ne.oushetırıci'niyıs sıfat heteroqen
HETEROPHYTE : English Turkish Redhouse
het.er.o.phytehet'ırıfayt isim tamasalak
HETEROSEXUAL : English Turkish Redhouse
het.er.o.sex.u.alhetırısek'şuwıl sıfat karşı cinse ilgi duyan, heteroseksüel
HEW : English Turkish Redhouse
hewhyu fiil (hewed, hewn)
balta ile kesmek.
yontmak.
kesmek, yarmak
HEW DOWN : English Turkish Redhouse
(ağacı) kesip devirmek
HEW OUT : English Turkish Redhouse
yontarak şekil vermek.
zahmetle meydana getirmek
HEWN : English Turkish Redhouse
hewnhyun fiil bakınız hew
HEXAGON : English Turkish Redhouse
hex.a.gonhek'sıgan isim, geometri altıgen
HEY : English Turkish Redhouse
heyhey ünlem
Hey!/Baksana!
Haydi!
A!
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani