Multilingual Turkish Dictionary English

HIGH AND LOW : English Turkish Redhouse

her yerde.
zengin fakir, herkes

HIGH FIDELITY : English Turkish Redhouse

sesi çok doğal bir şekilde verme.
sesi çok doğal bir şekilde veren (radyo, pikap, hoparlör)

HIGH FREQUENCY : English Turkish Redhouse

yüksek frekans

HIGH GEAR : English Turkish Redhouse

otomotiven hızlı vites

HIGH HURDLES : English Turkish Redhouse

yüksek engel.
yüksek engelli 338 metrelik koşu

HIGH JINKS : English Turkish Redhouse

şamata, cümbüş

HIGH JUMP : English Turkish Redhouse

sporyüksek atlama

HIGH LATITUDES : English Turkish Redhouse

kutuplara yakın yerler

HIGH LIVING : English Turkish Redhouse

lüks hayat

HIGH OCTANE GASOLINE : English Turkish Redhouse

yüksek oktanlı benzin

HIGH PLACES : English Turkish Redhouse

yüksek mertebeler

HIGH POINT : English Turkish Redhouse

en önemli veya en heyecanlı nokta

HIGH PRICE : English Turkish Redhouse

yüksek fiyat

HIGH RELIEF : English Turkish Redhouse

güzel sanatlaryüksek kabartma

HIGH SCHOOL : English Turkish Redhouse

lise

HIGH SEAS : English Turkish Redhouse

enginler, açık deniz

HIGH TIDE : English Turkish Redhouse

denizin kabarmış olması, denizin kabarmış hali.
denizin kabarmış olduğu zaman

HIGH-CLASS : English Turkish Redhouse

high-classhay'kläs' sıfat, konuşma dili kaliteli, birinci sınıf

HIGH-DENSITY : English Turkish Redhouse

high-den.si.tyhay'densıti sıfat, bilgisayar yüksek yoğunluklu

HIGH-GRADE : English Turkish Redhouse

high-gradehay'greyd' sıfat kaliteli, üstün nitelikli, ekstra

HIGH-MINDED : English Turkish Redhouse

high-mind.edhay'mayn'dîd sıfat yüce gönüllü

HIGH-PITCHED : English Turkish Redhouse

high-pitchedhay'pîçt' sıfat çok tiz

HIGH-PRESSURE : English Turkish Redhouse

high-pres.surehay'preş'ır isim yüksek basınç. sıfat
zorla yapılan (satış).
zorlayıcı

HIGH-RISE : English Turkish Redhouse

high-risehay'rayz' sıfat, isim yüksek (bina, apartman)

HIGH-SPEED : English Turkish Redhouse

high-speedhay'spid' sıfat büyük hızla giden