Multilingual Turkish Dictionary

English

English
IMPEL : English Turkish Redhouse

im.pelîmpel' fiil (impelled, impelling) sürmek, itmek, sevketmek

IMPENDING : English Turkish Redhouse

im.pend.ingîmpend'îng sıfat olması yakın

IMPENETRABLE : English Turkish Redhouse

im.pen.e.tra.bleîmpen'ıtrıbıl sıfat
delinmez.
to (yağmur, hava) geçirmez.
içinden geçilmez (orman).
girilmesi imkânsız (kale).
çözülemeyen (sav, söz, sır v.b.).
koyu, zifiri (karanlık)

IMPENITENCE : English Turkish Redhouse

im.pen.i.tenceisim pişman olmama, pişmanlık duymama

IMPENITENT : English Turkish Redhouse

im.pen.i.tentîmpen'ıtınt sıfat pişman olmayan, pişmanlık duymayan

IMPERATIVE : English Turkish Redhouse

im.per.a.tiveîmper'ıtîv sıfat
zorunlu, mecburi.
emreden.
dilbilgisi emir belirten. isim
zorunlu şey.
zorunluk, zorunluluk.
emir.
dilbilgisi emir kipi

IMPERCEPTIBLE : English Turkish Redhouse

im.per.cep.ti.bleîmpırsep'tıbıl sıfat görülmez, seçilmez, farkedilmez, hissedilmez; belli belirsiz

IMPERFECT : English Turkish Redhouse

im.per.fectîmpır'fîkt sıfat
eksik, noksan, kusurlu.
defolu.
dilbilgisi bitmemiş bir eylemi gösteren (zaman). isim, dilbilgisi bitmemiş bir eylemi gösteren zaman veya fiil

IMPERFECTION : English Turkish Redhouse

im.per.fec.tionîmpırfek'şın isim kusur, eksiklik

IMPERIAL : English Turkish Redhouse

im.pe.ri.alîmpîr'iyıl sıfat
imparatora özgü; imparatorluğa ait.
şahane. isim keçisakalı

IMPERIALISM : English Turkish Redhouse

im.pe.ri.al.ismîmpîr'iyılîzım isim
imparatorluk sistemi.
emperyalizm, yayılımcılık

IMPERIALIST : English Turkish Redhouse

im.pe.ri.al.istisim emperyalist, yayılımcı

IMPERIALISTIC : English Turkish Redhouse

im.pe.ri.al.ist.icîmpirîyılîs'tîk sıfat emperyalist, yayılımcı

IMPERIL : English Turkish Redhouse

im.per.ilîmper'îl fiil (imperiled/imperilled, imperiling/imperilling) tehlikeye atmak

IMPERIOUS : English Turkish Redhouse

im.pe.ri.ousîmpîr'iyıs sıfat emretmeyi seven, buyurgan; amirane

IMPERISHABLE : English Turkish Redhouse

im.per.ish.a.bleîmper'îşıbıl sıfat bozulmaz, çürümez, yok olmaz

IMPERMANENT : English Turkish Redhouse

im.per.ma.nentîmpır'mınınt sıfat geçici, kalıcı olmayan

IMPERMEABLE : English Turkish Redhouse

im.per.me.a.bleîmpır'miyıbıl sıfat
sugeçirmez; hava geçirmez.
geçirimsiz (toprak)

IMPERSONAL : English Turkish Redhouse

im.per.son.alîmpır'sınıl sıfat kişisel olmayan, kişilikdışı

IMPERSONATE : English Turkish Redhouse

im.per.son.ateîmpır'sıneyt fiil
taklit etmek.
canlandırmak, temsil etmek

IMPERSONATION : English Turkish Redhouse

im.per.son.ationisim
taklit etme.
canlandırma

IMPERTINENCE : English Turkish Redhouse

im.per.ti.nenceisim küstahlık; münasebetsizlik

IMPERTINENCY : English Turkish Redhouse

im.per.ti.nen.cyisim küstahlık; münasebetsizlik

IMPERTINENT : English Turkish Redhouse

im.per.ti.nentîmpır'tınınt sıfat terbiyesiz, küstah; münasebetsiz

IMPERTURBABLE : English Turkish Redhouse

im.per.turb.a.bleîmpırtır'bıbıl sıfat ağırbaşlı, temkinli, istifini bozmayan, soğukkanlı