Multilingual Turkish Dictionary

English

English
IMPREGNABLE : English Turkish Redhouse

im.preg.na.bleîmpreg'nıbıl sıfat
zaptedilemez.
kazanılamaz

IMPREGNATE : English Turkish Redhouse

im.preg.nateîmpreg'neyt fiil
gebe bırakmak, döllemek.
kimya emdirmek, emprenye etmek.
with (fikir) aşılamak

IMPRESS : English Turkish Redhouse

im.pressîmpres' fiil
etkilemek.
on/upon aklına sokmak.
(damga) basmak

IMPRESSION : English Turkish Redhouse

im.pres.sionîmpreş'ın isim
etki.
izlenim.
damga.
baskı

IMPRESSIONABLE : English Turkish Redhouse

im.pres.sion.ablesıfat
aşırı duyarlı, hassas.
kolayca etkilenen

IMPRESSIONISM : English Turkish Redhouse

im.pres.sion.ismisim izlenimcilik, empresyonizm

IMPRESSIONIST : English Turkish Redhouse

im.pres.sion.istisim izlenimci, empresyonist

IMPRESSIONISTIC : English Turkish Redhouse

im.pres.sion.ist.icsıfat izlenimci, empresyonist

IMPRESSIVE : English Turkish Redhouse

im.pres.siveîmpres'îv sıfat duyguları etkileyen, etkileyici

IMPRESSIVELY : English Turkish Redhouse

im.pres.sive.lyzarf etkileyici bir şekilde, şaşırtıcı derecede

IMPRINT : English Turkish Redhouse

im.printîm'prînt isim
baskı.
damga.
iz.
etki.
izlenim.
(kitapta) yayınevinin adı. fiil
(on) (damga, mühür) basmak.
(on) (zihnine) sokmak, nakşetmek

IMPRISON : English Turkish Redhouse

im.pris.onîmprîz'ın fiil hapsetmek

IMPRISONMENT : English Turkish Redhouse

im.pris.on.mentisim
hapsetme.
hapis

IMPROBABLE : English Turkish Redhouse

im.prob.a.bleîmprab'ıbıl sıfat ihtimal dışı, olmayacak

IMPROMPTU : English Turkish Redhouse

im.promp.tuîmpramp'tu sıfat hazırlıksız. zarf hazırlıksız olarak, doğaçtan

IMPROPER : English Turkish Redhouse

im.prop.erîmprap'ır sıfat
uygunsuz.
yakışıksız, çirkin

IMPROPRIETY : English Turkish Redhouse

im.pro.pri.e.tyîmprıpray'ıti isim uygunsuzluk

IMPROVE : English Turkish Redhouse

im.proveîmpruv' fiil
düzeltmek, yoluna koymak; düzelmek, yola girmek: Ercan's health is improving. Ercan'ın sağlığı düzeliyor.
geliştirmek, ilerletmek; gelişmek, ilerlemek: He is trying to improve his Latin. Latincesini ilerletmeye çalışıyor.
değerlendirmek; değerlenmek

IMPROVEMENT : English Turkish Redhouse

im.prove.mentisim
düzelme; düzeltme.
geliştirme; gelişme.
ilerleme

IMPROVISE : English Turkish Redhouse

im.pro.viseîm'prıvayz fiil
anında uydurmak, uydurup yapmak.
doğaçtan çalmak

IMPRUDENCE : English Turkish Redhouse

im.pru.denceisim tedbirsizlik, ihtiyatsızlık

IMPRUDENT : English Turkish Redhouse

im.pru.dentîmprud'ınt sıfat tedbirsiz, ihtiyatsız

IMPUDENCE : English Turkish Redhouse

im.pu.denceisim küstahlık, yüzsüzlük, arsızlık

IMPUDENT : English Turkish Redhouse

im.pu.dentîm'pyıdınt sıfat küstah, yüzsüz, arsız

IMPUGN : English Turkish Redhouse

im.pugnîmpyun' fiil yalancı çıkarmak