Multilingual Turkish Dictionary English

IN BLOOM : English Turkish Redhouse

çiçek açmış, çiçekte

IN BRIEF : English Turkish Redhouse

kısaca, özetle

IN BROAD DAYLIGHT : English Turkish Redhouse

güpegündüz

IN BULK : English Turkish Redhouse

açık, ambalajsız.
toptan

IN CAMERA : English Turkish Redhouse

hukukgizli celsede

IN CARE OF : English Turkish Redhouse

eliyle: Write me care of Sıdıka Şentürk. Bana mektup postaladığında zarftaki ismimin altına Sıdıka Şentürk eliyle diye yaz

IN CASE : English Turkish Redhouse

takdirde: I can work late in case it's necessary. Gerektiği takdirde geç vakte kadar çalışabilirim

IN CASE OF : English Turkish Redhouse

halinde: In case of fire press this button. Yangın anında bu düğmeye basın. in case of emergency acil durumda

IN CASE OF EMERGENCY : English Turkish Redhouse

acil bir durumda

IN CIPHER : English Turkish Redhouse

şifreli

IN COLD BLOOD : English Turkish Redhouse

soğukkanlılıkla, amansızca

IN COMMAND : English Turkish Redhouse

amir, sözü geçen

IN COMMISSION : English Turkish Redhouse

sefere hazır (gemi).
işe hazır

IN COMPANY WITH : English Turkish Redhouse

ile beraber, birlikte

IN COMPARISON WITH : English Turkish Redhouse

-e oranla,
e nispetle,
e nispeten

IN COMPLIANCE WITH : English Turkish Redhouse

-e uygun olarak, mucibince

IN CONCERT : English Turkish Redhouse

uyum içinde, birlik içinde

IN CONCLUSION : English Turkish Redhouse

son olarak

IN CONFERENCE : English Turkish Redhouse

toplantıda, meşgul

IN CONFORMITY WITH : English Turkish Redhouse

-e uyarak;
e uygun

IN CONJUNCTION WITH : English Turkish Redhouse

ile bir arada, birlikte

IN CONSEQUENCE OF : English Turkish Redhouse

sonucunda, nedeniyle

IN DANGER : English Turkish Redhouse

tehlikede

IN DAYS OF YORE : English Turkish Redhouse

çok eskiden

IN DEFAULT OF : English Turkish Redhouse

yokluğunda, yokluğundan dolayı