Multilingual Turkish Dictionary English

IN GOOD COMPANY : English Turkish Redhouse

iyi arkadaşlarla

IN GOOD FAITH : English Turkish Redhouse

sadece birinin sözüne güvenerek

IN GOOD SPIRITS : English Turkish Redhouse

keyfi yerinde

IN GOOD TIME : English Turkish Redhouse

biraz erken.
vaktinde, önceden belirlenen zamanda.
süresi gelince

IN GOOD TRIM : English Turkish Redhouse

iyi durumda/vaziyette, formda

IN GREAT DEMAND : English Turkish Redhouse

çok revaçta, çok aranan, büyük rağbet gören, tutulan

IN HAND : English Turkish Redhouse

elde.
hazırlanmakta.
kontrol altında

IN HARNESS : English Turkish Redhouse

iş başında

IN HASTE : English Turkish Redhouse

aceleyle, telaşla

IN HIDING : English Turkish Redhouse

saklı

IN HIS OWN BACKYARD : English Turkish Redhouse

kendi çevresinde

IN HOCK : English Turkish Redhouse

ehinde

IN HONOR OF : English Turkish Redhouse

şerefine

IN HOPES OF : English Turkish Redhouse

ümidi ile

IN IMITATION OF : English Turkish Redhouse

-i taklit ederek

IN IRONS : English Turkish Redhouse

zincire vurulmuş; eli kelepçeli

IN ITSELF : English Turkish Redhouse

özünde, kendisi, bizatihi: In itself it's not a problem. Kendi başına bir problem değil

IN JEOPARDY OF HIS LIFE : English Turkish Redhouse

idam cezası tehlikesiyle karşı karşıya.
hayatı tehlikede

IN JEST : English Turkish Redhouse

şaka olarak

IN KEEPING WITH : English Turkish Redhouse

-e uygun olarak

IN LABOR : English Turkish Redhouse

doğurma halinde

IN LEAF : English Turkish Redhouse

yapraklanmış

IN LESS THAN NO TIME : English Turkish Redhouse

ir çırpıda, çabucak

IN LIEU OF : English Turkish Redhouse

-in yerine,
e bedel olarak

IN LINE FOR : English Turkish Redhouse

-e aday, için sırada