English
INFILTRATION : English Turkish Redhouse
infiltrationisim süzme; süzülme
INFINITE : English Turkish Redhouse
in.fin.iteîn'fınît sıfat
sonsuz, sınırsız.
bitmez, tükenmez
INFINITE PAINS : English Turkish Redhouse
sonsuz gayret
INFINITELY : English Turkish Redhouse
in.fin.ite.lyzarf son derece, çok
INFINITESIMAL : English Turkish Redhouse
in.fin.i.tes.i.malînfînîtes'ımıl sıfat
matematik infinitezimal, sonsuzküçük.
ölçülemeyecek kadar küçük
INFINITIVE : English Turkish Redhouse
in.fin.i.tiveînfîn'ıtîv isim, dilbilgisi mastar
INFINITY : English Turkish Redhouse
in.fin.i.tyînfîn'ıti isim sonsuzluk, sınırsızlık
INFIRM : English Turkish Redhouse
in.firmînfırm' sıfat zayıf, kuvvetsiz, halsiz
INFIRMARY : English Turkish Redhouse
in.fir.ma.ryînfır'mıri isim
(okulda, fabrikada) revir.
hastane.
klinik
INFIRMITY : English Turkish Redhouse
in.fir.mi.tyisim
zayıflık.
hastalık.
sakatlık
INFLAME : English Turkish Redhouse
in.flameînfleym' fiil
tutuşturmak, alevlendirmek; tutuşmak; alevlenmek.
kışkırtmak, tahrik etmek.
öfkelendirmek.
tıbbi iltihaplandırmak
INFLAMMABLE : English Turkish Redhouse
in.flam.ma.bleînfläm'ıbıl sıfat
kolay tutuşan, parlayıcı.
kolay kızdırılır
INFLAMMATION : English Turkish Redhouse
in.flam.ma.tionînflımey'şın tıbbi
kızarma.
iltihaplanma, iltihap, yangı
INFLAMMATORY : English Turkish Redhouse
in.flam.ma.to.ryînfläm'ıtori sıfat kışkırtıcı, tahrik edici
INFLATE : English Turkish Redhouse
in.flateînfleyt' fiil
hava ile şişirmek.
(fiyatları) suni olarak yükseltmek, şişirmek.
piyasaya çok miktarda kâğıt para çıkarmak
INFLATION : English Turkish Redhouse
in.fla.tionisim enflasyon, para şişkinliği
INFLECT : English Turkish Redhouse
in.flectînflekt' fiil
ses tonunu değiştirmek.
dilbilgisi çekmek
INFLECTION : English Turkish Redhouse
in.flec.tionînflek'şın isim
sesin yükselip alçalması.
dilbilgisi çekim
INFLEXIBLE : English Turkish Redhouse
in.flex.i.bleînflek'sıbıl sıfat
eğilmez, bükülmez.
inatçı
INFLEXION : English Turkish Redhouse
in.flex.ionînflek'şın isim, İngiliz İngilizcesi bakınız inflection
INFLICT : English Turkish Redhouse
in.flictînflîkt' fiil (on/upon)
e (ağrı, acı, ceza) vermek
INFLICT A PUNISHMENT ON SOMEONE : English Turkish Redhouse
irini cezaya çarptırmak
INFLORESCENCE : English Turkish Redhouse
in.flo.res.cenceînflıres'ıns isim, botanik çiçek durumu
INFLOW : English Turkish Redhouse
in.flowîn'flo isim içeriye akış
INFLUENCE : English Turkish Redhouse
in.flu.enceîn'fluwıns isim etki, tesir, nüfuz. fiil
etkilemek, tesir etmek.
sözünü geçirmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani