Multilingual Turkish Dictionary

English

English
INFLUENTIAL : English Turkish Redhouse

in.flu.en.tialînfluwen'şıl sıfat etkili, sözü geçen

INFLUENZA : English Turkish Redhouse

in.flu.en.zaînfluwen'zı isim grip, enflüanza

INFLUX : English Turkish Redhouse

in.fluxîn'fl^ks isim
içeriye akma.
akın

INFORM : English Turkish Redhouse

in.formînfôrm' fiil
(of/about/that)
den haberdar etmek, hakkında bilgi vermek,
i bildirmek: I informed him that I would not come tomorrow. Ona yarın gelmeyeceğimi bildirdim.
bilgilendirmek.
against/on
i ihbar etmek

INFORMAL : English Turkish Redhouse

in.for.malînfôr'mıl sıfat teklifsiz, resmi olmayan

INFORMALITY : English Turkish Redhouse

in.for.mal.i.tyînfôrmäl'ıti isim teklifsizlik

INFORMALLY : English Turkish Redhouse

in.for.mal.lyzarf teklifsizce, gayri resmi olarak

INFORMANT : English Turkish Redhouse

in.for.mantînfôr'mınt isim bilgi veren kimse

INFORMATION : English Turkish Redhouse

in.for.ma.tionînfırmey'şın isim
bilgi, haber.
danışma

INFORMATION BOOTH : English Turkish Redhouse

danışma, müracaat, danışma yeri

INFORMATIVE : English Turkish Redhouse

in.form.a.tiveînfôr'mıtîv sıfat bilgilendirici, aydınlatıcı, eğitici

INFORMED : English Turkish Redhouse

in.formedînfôrmd' sıfat bilgili, haberli

INFORMER : English Turkish Redhouse

in.form.erînfôr'mır isim qurnalci, ihbarcı, muhbir

INFRACTION : English Turkish Redhouse

in.frac.tionînfräk'şın isim (kuralları) bozma, ihlal

INFRARED : English Turkish Redhouse

in.fra.redînfrıred' sıfat kızılötesi, kızılaltı, enfraruq

INFRASTRUCTURE : English Turkish Redhouse

in.fra.struc.tureîn'frıstr^kçır isim altyapı, enfrastrüktür

INFREQUENT : English Turkish Redhouse

in.fre.juentînfri'kwınt sıfat seyrek

INFRINGE : English Turkish Redhouse

in.fringeînfrînc' fiil
(anlaşma, antlaşma v.b.'ni) bozmak, ihlal etmek.
on/upon
e tecavüz etmek

INFRINGEMENT : English Turkish Redhouse

in.fringe.mentisim
(anlaşma, antlaşma v.b.'ni) bozma.
on/upon
e tecavüz etme

INFURIATE : English Turkish Redhouse

in.fu.ri.ateînfyûr'iyeyt fiil çıldırtmak, çileden çıkarmak, çok öfkelendirmek

INFUSE : English Turkish Redhouse

in.fuseînfyuz' fiil
with
i aşılamak; into
e aşılamak.
into içine dökmek veya akıtmak.
(çay) demlemek, demlendirmek

INFUSION : English Turkish Redhouse

in.fu.sionînfyu'qın isim
içine dökme veya akıtma; içine dökülme.
demleme, demlendirme.
demlenmiş içecek (çay, ilaç).
tıbbi damara zerketme, içitim

INGENIOUS : English Turkish Redhouse

in.gen.iousîncin'yıs sıfat
hünerli.
usta.
usta işi

INGENIOUSLY : English Turkish Redhouse

in.gen.ious.lyzarf ustalıkla

INGENUITY : English Turkish Redhouse

in.ge.nu.i.tyîncınu'wıti isim yaratıcılık; hüner, marifet