Multilingual Turkish Dictionary English

INGENUOUS : English Turkish Redhouse

in.gen.u.ousîncen'yuwıs sıfat
açıkyürekli, samimi, candan.
saf, masum

INGLORIOUS : English Turkish Redhouse

in.glo.ri.ousînglor'iyıs sıfat
utandırıcı, yüz kızartıcı.
şerefsiz.
tanınmamış

INGOING : English Turkish Redhouse

in.go.ingîn'gowîng sıfat
iktidara yeni gelen (hükümet).
kabaran (deniz)

INGOT : English Turkish Redhouse

in.gotîng'gıt isim külçe

INGRATE : English Turkish Redhouse

in.grateîn'greyt isim nankör kimse

INGRATIATE : English Turkish Redhouse

in.gra.ti.ateîn.grey'şiyeyt fiil bakınız ingratiate oneself with someone

INGRATIATE ONESELF WITH SOMEONE : English Turkish Redhouse

irinin gözüne girmeye çalışmak

INGRATITUDE : English Turkish Redhouse

in.grat.i.tudeîn.grät'ıtud isim nankörlük

INGREDIENT : English Turkish Redhouse

in.gre.di.entîn.gri'diyınt isim karışımdaki madde, malzeme

INGROWING : English Turkish Redhouse

in.grow.ingîn'growîng sıfat içe doğru büyüyen

INGUINAL : English Turkish Redhouse

in.gui.nalîng'gwınıl sıfat kasıksal, kasığa ait

INGUINAL GLAND : English Turkish Redhouse

kasık bezi

INHABIT : English Turkish Redhouse

in.hab.itînhäb'ît fiil içinde oturmak

INHABITABLE : English Turkish Redhouse

in.hab.it.ablesıfat içinde oturulur, oturmaya elverişli

INHABITANT : English Turkish Redhouse

in.hab.i.tantînhäb'ıtınt isim (bir yerde) oturan kimse, sakin

INHALATION : English Turkish Redhouse

in.ha.la.tionînhıley'şın isim
nefes alma.
(sigara dumanı v.b.'ni) içine çekme

INHALE : English Turkish Redhouse

in.haleînheyl' fiil
nefes almak.
(sigara dumanı v.b.'ni) içine çekmek

INHERENCE : English Turkish Redhouse

in.her.enceînhîr'ıns isim (bir şeye/birine) özgü olma

INHERENCY : English Turkish Redhouse

in.her.en.cyînhîr'ınsi isim (bir şeye/birine) özgü olma

INHERENT : English Turkish Redhouse

in.her.entînhîr'ınt, înher'ınt sıfat (bir şeye/birine) özgü/has; esas, asıl, öz: inherent rights temel haklar

INHERIT : English Turkish Redhouse

in.her.itînher'ît fiil
e miras kalmak; vâris olmak

INHERITANCE : English Turkish Redhouse

in.her.i.tanceînher'ıtıns isim
miras, kalıt.
biyoloji kalıtım, soyaçekim

INHERITED : English Turkish Redhouse

in.her.itedsıfat
irsi, kalıtsal.
miras kalan

INHERITOR : English Turkish Redhouse

in.her.itorisim mirasçı, vâris

INHIBIT : English Turkish Redhouse

in.hib.itînhî'bît fiil
from
den alıkoymak,
i engellemek.
yavaşlatmak.
ruhbilim inhibe etmek