Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BAREFACED : English Turkish

adj. yüzsüz, utanmaz, arsız

BAREFACED LIE : English Turkish

arsız yalan, yüze söylenen yalan, açık açık söylenen yalan, utanmadan söylenen yalan

BAREFACEDLY : English Turkish

adv. arsızca, arsız bir şekilde, açık açık, utanmadan

BAREFOOT : English Turkish

adv. yalınayak, çıplak ayakla

BAREFOOT : English Turkish

adj. yalınayak, çıplak ayaklı

BAREFOOT IN THE PARK : English Turkish

Parkta Yalınayak, Neil Simon'ın bir oyunu

BAREFOOTED : English Turkish

adj. yalınayak, çıplak ayaklı

BAREHANDED : English Turkish

adj. silâhsız; alet kullanmadan

BAREHEADED : English Turkish

adj. şapkasız

BARELEGGED : English Turkish

adj. çorapsız, çıplak bacaklı, baldırı çıplak

BARELY : English Turkish

adv. ancak, anca, zar zor, hemen hemen, hemen hemen hiç, kıtı kıtına

BARELY ALIVE : English Turkish

zar zor canlı, neredeyse ölü, yarı canlı, yarı ölü

BARELY ESCAPED : English Turkish

kıl payı kaçmış, zar zor kurtulmuş, mucizevi bir şekilde kaçmış

BARELY SUFFICIENT : English Turkish

zar zor yeterli, güçlükle tatmin edici

BARELY TOUCHING : English Turkish

zar zor dokunan, güçlükle bitişik, zar zor birleşen, ancak dokunan

BAREN : English Turkish

n. bir ahşap kalıbından damga yaratmak için kullanılan bambu yapraklarından dokunmuş küçük ped (Sanat)

BARENECKED : English Turkish

adj. çıplak boyunlu, boynu örtülü olmayan

BARENESS : English Turkish

n. çıplaklık; yoksulluk

BARESARK : English Turkish

adv. zırhsız

BARESARK : English Turkish

n. zırhsız asker

BARESTHESIA : English Turkish

n. barestezi, baskı hissi

BARF : English Turkish

v. kusmak, istifra etmek (Argo)

BARF : English Turkish

n. kusmuk, kusma sonucu mideden çıkanlar

BARF BAG : English Turkish

(Argo) kusma poşeti, uçuş sırasında kusma durumunda kullanılan küçük torba

BARFLY : English Turkish

n. bar kuşu; barlardan çıkmayan kimse