English
BLUBBER : English Turkish
v. zırlamak, hüngür hüngür ağlamak, bağıra bağıra ağlamak
BLUBBERED : English Turkish
adj. ağlarken bozuk biçimli olan
BLUBBERER : English Turkish
n. aşırı şekilde ağlayan, çok ağlayan kimse, ağlayan bebek
BLUBBERINGLY : English Turkish
adv. ağlayarak, hıçkıra hıçkıra ağlayarak, hüngür hüngür ağlayarak, gürültülü bir şekilde ağlayarak
BLUBBERY : English Turkish
adj. şişman; şişkin, şişik, kabarık
BLUCHER : English Turkish
n. bir soyadı; Gebhard Leberecht von Blucher (
1819), Prusyalı mareşal (ordu tarafından kullanılan deri bir bot türü geliştirmiştir)
BLUCHER : English Turkish
n. potin, kaba potin, güçlü deri bot (ordu mensupları için yapılır)
BLUDGE : English Turkish
v. işten kaçmak, görevden kaçmak, kaytarmak, sorumluluktan kaçınmak; diğer insanların çabalarından geçinmek, diğer insanlara sırtını dayamak
BLUDGE : English Turkish
n. (Yeni Zelanda ve Avustralya) kolay iş, kolay görev, kolay görevlendirme, çocuk oyuncağı
BLUDGEON : English Turkish
n. sopa, cop
BLUDGEON : English Turkish
v. sopalamak, coplamak; zorlamak, zorla yaptırmak
BLUDGER : English Turkish
n. (Avustralya ve Yeni Zelanda) otlakçı, beleşçi, diğer insanların çabalarından geçinmen, diğer insanlara sırtını dayayan; işten kaçan, görevden kaçan, kaytaran, sorumluluktan kaçına
BLUE : English Turkish
n. mavi; muhafazakâr partili
BLUE : English Turkish
v. mavi yapmak, maviye boyamak; har vurup harman savurmak; çarçur etmek
BLUE : English Turkish
adj. mavi; çürümüş, morarmış; hüzünlü, keyifsiz, canı sıkkın, morali bozuk, açık saçık, müstehcen
BLUE AND THE GREY : English Turkish
n. Mavi ve Gri, İç Savaş'taki Birlik (mavi üniforma giyen) ve Müttefik (gri üniforma giyen) orduları
BLUE BIRD : English Turkish
n. mavi kuş, ötücü bir Kuzey Amerika kuşu
BLUE BLACK : English Turkish
n. mavi siyah, koyu mavi renk
BLUE BLOOD : English Turkish
asil kan, asalet, soylu, asil
BLUE BOMB : English Turkish
Mavi Bomba, karşı tarafın bilgisayarını (bir işletim sisteminin kabul edemeyeceği uygunsuz bir veri paketi göndererek) "çökertme" metodu
BLUE BOOK : English Turkish
n. mavi defter, rehberdeki VIP listesi veya cevapları yazmak için kullanılan okul sınav defteri (Birleşik Devletler'de); İngiliz kabinesinin basılı raporu, mavi kaplı resmî devlet raporu (İngiltere'de)
BLUE BOY : English Turkish
n. gözbebeği, gözde
BLUE CHEESE : English Turkish
n. rokfor
BLUE CHIP : English Turkish
güvenilir hisse senedi, birinci sınıf hisse senedi, güvenilir katılım payı, bir şirketin istikrarlı ve kârlı olduğu düşünülen ve fiyatı da görece yüksek olan katılım payı için kullanılan takma ad (Ekonomi); yüksek kaliteli ve pahalı şey; yüksek değeri olan mavi fiş (poker oyunlarında)
BLUE CHIP SHARE : English Turkish
n. güvenilir hisse, güvenilir katılım payı, bir şirketin istikrarlı ve kârlı olduğu düşünülen ve fiyatı da görece yüksek olan katılım payı (Ekonomi)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani