English
BLUE-JEANED : English Turkish
adj. blucinli, blucin giymiş olan, mavi kot giyinmiş olan; blucin özelliğinde; blucini hatırlatan
BLUE-PURPLE : English Turkish
adj. mavi mor, bir miktar mavi karıştırılmış olan mor renk
BLUE-SKY : English Turkish
adj. gerçek dışı, realist olmayan, gerçekçi olmayan; uygulanamaz, kullanışsız; teorik; ucuz, para etmeyen, çok değeri olmayan
BLUEBEARD : English Turkish
n. mavi sakal, eş katili koca, evlenen ve pek çok karısını öldüren peri masalı kahramanı
BLUEBEAT : English Turkish
n. ska müziği, Jamaika'da doğan popüler ritmik bir dans (blues & jazz unsurlarını Karayip ritimleriyle birleştirir)
BLUEBELL : English Turkish
n. çançiçeği, yaban sümbülü
BLUEBERRY : English Turkish
n. yabanmersini
BLUEBIRD : English Turkish
n. mavi kuş, ötücü bir Kuzey Amerika kuşu
BLUEBLACK : English Turkish
adj. mavi siyah, bazen mavi bazen siyah görünen çok koyu mavi renkli
BLUEBONNET : English Turkish
n. mavi bere; mavi bereli, mavi bere giymiş olan İskoç; mavi acıbakla (bir çiçek türü)
BLUEBOOK : English Turkish
n. mavi defter, rehberdeki VIP listesi veya cevapları yazmak için kullanılan okul sınav defteri (Birleşik Devletler'de); İngiliz kabinesinin basılı raporu, mavi kaplı resmî devlet raporu (İngiltere'de)
BLUEBOTTLE : English Turkish
n. peygamberçiçeği, mavi kantaron, kurt sineği, polis, aynasız
BLUEBREAST : English Turkish
n. mavi göğüslü, küçük bir Avrupa kuşu; mavi boynu olan bir bülbül
BLUECOAT : English Turkish
n. mavi ceketli, mavi üniformalı, mavi montlu, mavi üniforma giyinmiş polis memuru
BLUEFIN : English Turkish
n. istavrit, Michigan Gölü'nde bulunan bir beyaz balık türü
BLUEFIN : English Turkish
n. istavrit balığı, çok büyük tuna balığı; istavrit balığı eti, çok büyük tuna balığı eti
BLUEFISH : English Turkish
n. lüfer, çinakop, bir balık türü
BLUEGILL : English Turkish
n. aybalığı, büyük güneş balığı
BLUEGRASS : English Turkish
n. mavi çimen, bir çimen türü; country müzik çeşidi (güney Birleşik Devletler'de)
BLUEISH : English Turkish
adj. mavimsi, maviye çalan, mavi gibi, biraz mavi, kısmen mavi
BLUEJACK : English Turkish
n. güney ABD'de rastlanan ve çarpık dallarıyla mavi yeşil yaprakları olan küçük çalılık meşe ağacı
BLUEJACKET : English Turkish
n. gemici
BLUENESS : English Turkish
n. mavilik, mavi olma durumu, maviye boyalı olma; üzüntü, mutsuzluk, kasvetlilik
BLUENOSE : English Turkish
n. sofu, muhafazakâr kimse, gerici kimse, tutucu kimse, bağnaz kimse
BLUEPOINT : English Turkish
n. mavinoktalı, kabuklu bir balık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani