Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BLUR : English Turkish

n. bulanıklık; donukluk; leke, mürekkep lekesi

BLUR : English Turkish

v. lekelemek, lekelenmek, bulaştırmak, bulanıklaştırmak; flu yapmak, bulandırmak, bulanmak

BLURB : English Turkish

n. kitap kabındaki tanıtıcı yazı, kitap kapağındaki övgü yazısı

BLURRED : English Turkish

adj. bulanık, flu, donuk

BLURREDLY : English Turkish

adv. donuk bir şekilde, bulanık bir şekilde, açık olmayan bir şekilde, odak dışında bir şekilde, flu bir şekilde

BLURREDNESS : English Turkish

n. donukluk, bulanıklık, açık olmamam durumu, flu olma durumu, ayırt edilemezlik

BLURRINESS : English Turkish

n. donukluk, bulanıklık, açık olmamam durumu, flu olma durumu, ayırt edilemezlik

BLURRING : English Turkish

n. bulaştırma

BLURRY : English Turkish

adj. bulanık

BLURT : English Turkish

v. ağzından kaçırmak, aniden söylemek, beklenmedik bir şekilde söylemek, yumurtlamak, düşünmeden söylemek

BLURT OUT : English Turkish

düşünmeden söylemek, söyleyivermek, pat diye söylemek, yumurtlamak, ağzından kaçırmak

BLUSH : English Turkish

n. yüz kızarması, utanma

BLUSH : English Turkish

v. kızarmak, yüzü kızarmak, utanmak, kırmızılaşmak

BLUSH TO THINK : English Turkish

düşünceyle yüzü kızaran

BLUSH WITH SHAME : English Turkish

v. utanmak

BLUSHER : English Turkish

n. allık

BLUSHFUL : English Turkish

adj. yüz kızartıcı, yüzü kızartmaya meyilli; gösterişsiz, alçak gönüllü, uysal, sakin

BLUSHFULLY : English Turkish

adv. gösterişsizce, alçak gönüllü bir şekilde, uysalca, sakince; utanarak, utangaç bir şekilde

BLUSHFULNESS : English Turkish

n. yüz kızarıklığı, utangaçlıktan dolayı yüzü kızarmış olma

BLUSHING : English Turkish

adj. yüzü kızaran, terbiyeli, efendi

BLUSHING : English Turkish

n. kızarma

BLUSHINGLY : English Turkish

adv. kızararak, kızarırken

BLUSTER : English Turkish

n. yaygara; boş tehdit; yüksekten atma

BLUSTER : English Turkish

v. bağıra çağıra konuşmak, tehditler savurmak, küstahça konuşmak, fırtına gibi esmek (Argo)

BLUSTERER : English Turkish

n. kabadayı