English
BNFL : English Turkish
"British Nuclear Fuels (İngiliz Nükleer Yakıt)"; sahipliğini Britanya hükümetinin yaptığı ve Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’ya nükleer enerjiyle ilgili servisler sağlayan uluslararası şirket (yakıt üretimi ve taşınma, reaktörler işletimi ile elektrik üretimi ve satışı yapmaktadır)
BNOT-YAAKOV BRIDGE : English Turkish
Bnot-Yaakov köprüsü, Golan'da (İsrail) yer alan bir köprü
BNP : English Turkish
"BNP (British National Party (İngiliz Ulusal Partisi)"; Britanya’da sağcı siyasi bir parti
BO : English Turkish
n. bir erkek adı (Beau'nun bir biçimi)
BO : English Turkish
interj. bö
BO DIDDLEY : English Turkish
(1928'de Elias McDaniel olarak doğdu) kendinden sonra gelen rock müzikçilerini etkilemiş olan Afrika kökenli Amerikalı bir gitarist ve şarkıcı
BO PEEP : English Turkish
n. gözetleme, dikizleme; kısa bakış, hızlı bakış
BO TREE : English Turkish
o inciri, asnam incir ağacı
BO'SUN : English Turkish
n. lostromo, güverte lostromosu, porsun, pek çok çeşitli küçük görevden sorumlu gemi görevlisi (örneğin; çapaları halatları vs kontrol eder)
BOA : English Turkish
n. boa yılanı, dar ve uzun yaka kürkü
BOA CONSTRICTOR : English Turkish
avını sıkı sıkıya sararak öldüren boa yılanı
BOAB : English Turkish
n. baobap ağacı, tropikal bir ağaç türü
BOADICEA : English Turkish
n. (MS
MS 60/61?) Boudicca, Iceni'nin Britanyalı eski kraliçesi ve Britanya'daki Romalılara karşı MS 60 yılında başarısız olmuş bir isyan girişiminin lideri
BOAK : English Turkish
v. (İngiliz & İskoç Argosu) kusmak, istifra etmek
BOANERGES : English Turkish
n. bağırarak konuşan hatip veya vaiz
BOAR : English Turkish
n. domuz, erkek domuz
BOAR HUNT : English Turkish
n. domuz avı
BOARD : English Turkish
n. kara tahta, ilan tahtası; meclis, tahta, mukavva, heyet; pano, daire; sörf, sofra, yiyecek içecek, kurul, komisyon, borda
BOARD : English Turkish
v. tahta döşemek, tahta kaplamak; yiyecek sağlamak (parayla); binmek; pansiyoner olarak kalmak
BOARD AND LODGING : English Turkish
yiyecek ve yatacak, yiyecek ve barınma, iaşe ve ibate, yatacak yer ve yiyecek (evinden uzakta çalışan bir kimseye aylığına ilaveten yapılan ödeme, bir otel tarafından sunulan hizmet)
BOARD GAME : English Turkish
masa oyunu, bir pano üzerinde parçaları hareket ettirerek oynanan oyun
BOARD MEETING : English Turkish
n. yönetim kurulu toplantısı
BOARD MEMBER : English Turkish
kurul üyesi, yönetim kurulu üyesi
BOARD OF ADMIRALTY : English Turkish
n. deniz bakanlığı [brit.]
BOARD OF DIRECTORS : English Turkish
yönetim kurulu, idare heyeti
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani