Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BOOTLESSLY : English Turkish

adv. boş yere, faydasız bir şekilde, kâr sağlamayan bir şekilde, yarar üretmeyen bir şekilde

BOOTLICK : English Turkish

v. yalakalık etmek, dalkavukluk etmek

BOOTLICKER : English Turkish

n. dalkavuk, çanak yalayıcı, yaltakçı

BOOTMAKER : English Turkish

n. çizmeci, çizme yapan, ayakkabıcı, ayakkabı yapan, meslek olarak ayakkabı yapan veya tamir eden kimse

BOOTS : English Turkish

n. çizme, postal, diz veya diz altına kadar uzanan ayakkabı; otel hizmetçisi; bir arabanın gövdesi

BOOTSTRAP : English Turkish

n. çizme atkısı

BOOTSTRAPPER : English Turkish

n. kendi başarısını yaratan kimse, kendi başına başarılı olan kimse, başkalarının yardımı olmadan başarılı olan kimse

BOOTSY COLLINS : English Turkish

(1951 yılında William Collins olarak doğdu) Amerikalı funk müzisyeni ve icraatçısı, "Parliament/Funkadelic" müzik grubunun eş kurucusu

BOOTY : English Turkish

n. ganimet, yağma, çapul

BOOTYLESS : English Turkish

adj. ganimetsiz, vurgunsuz, yağmasız

BOOZE : English Turkish

v. içki içmek, kafayı çekmek (Argo), alem yapmak (Argo)

BOOZE : English Turkish

n. içki, alem, cümbüş, içki alemi

BOOZE UP : English Turkish

n. alem, cümbüş

BOOZED : English Turkish

adj. sarhoş, içkili, kafayı bulmuş

BOOZEHOUND : English Turkish

n. ayyaş, içkici, içkili, sarhoş, kafayı çekmiş (Argo)

BOOZER : English Turkish

n. içki içen kimse, içkici, sarhoş, meyhane

BOOZING : English Turkish

n. kafayı çekme

BOOZY : English Turkish

adj. sarhoş, ayyaş, içkici

BOP : English Turkish

n. bop müziği, (Müzik) modern caz müziğinin 1940'larda başlamış ilk biçimi (ağırlıklı doğaçlama hızlı melodiler ve çok çeşitli akorlardan oluşur)

BOP : English Turkish

n. vurma, vuruş, darbe (Argo)

BOP : English Turkish

v. vurmak, darbelemek (Argo)

BOPEEP : English Turkish

n. çocukların saklanarak ve aniden ortaya çıkıp "peekaboo (ce-ee)" veya "Boo (heyya)" diye bağırarak oynadıkları bir oyun

BOPPER : English Turkish

n. bopçu, bop (bir caz müziği biçimi) çalan müzisyen

BORA : English Turkish

n. bora, soğuk bir kuzeydoğu rüzgârı

BORA BORA : English Turkish

n. Fransız Polinezyası'ndaki Leeward Adaları'nda bulunan volkanik bir ada