Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BRAZILIAN SAMBA : English Turkish

n. Brezilya sambası, bir salon dansı

BRAZILWOOD : English Turkish

n. kızılağaç, bakkam ağacı

BRAZING : English Turkish

n. sert lehimleme, pirinç kaynak yapma, kuvvetli lehim kullanarak kaynak yapma

BRAZZAVILLE : English Turkish

n. Brazavil, Kongo Cumhuriyeti'nin başkenti

BRB : English Turkish

v. "be right back (hemen döneceğim)"; hemen geri geleceğim (İnternet Argosu)

BREACH : English Turkish

n. ihlal, uymama, çiğneme, bozulma, bozma (anlaşmayı); gedik, yarık, dalgaların sahile vurup kırılması

BREACH : English Turkish

v. gedik açmak, yarmak, kırmak

BREACH OF AGREEMENT : English Turkish

anlaşmanın ihlali, sözleşmenin ihlali

BREACH OF CONTRACT : English Turkish

kontrat ihlali, yasal bir anlaşmanın ihlali

BREACH OF CONVENTION : English Turkish

anlaşmanın ihlali, sözleşme ihlali

BREACH OF DUTY : English Turkish

görev ihlali, sorumluluk ihlali

BREACH OF FAITH : English Turkish

güveni kötüye kullanma, sadakâtin bozulması

BREACH OF LAW : English Turkish

kanun ihlalin, yasanın ihlal edilmesi

BREACH OF ORDER : English Turkish

düzen ihlali, düzenli sıranın bozulması

BREACH OF PEACE : English Turkish

arış ihlali, kamu düzeninin bozulması

BREACH OF PRIVILEGE : English Turkish

ayrıcalığın kötüye kullanımı, dokunulmazlığın suistimali

BREACH OF PROMISE : English Turkish

sözünü tutmama, sözünden cayma, nişanı bozma

BREACH OF PROMISE TO MARRY : English Turkish

evlenme vadini yerine getirmeme, evlenme sözünü tutmama

BREACH OF PUBLIC PEACE : English Turkish

kamu barışının ihlali, kamu düzeninin bozulması

BREACH OF STATUTORY DUTY : English Turkish

yasal yükümlülük ihlali, kanun ihlali

BREACH OF TERMS : English Turkish

şartların ihlali, koşulların ihlali (bir kontrat veya anlaşmanın)

BREACH OF THE PEACE : English Turkish

ayaklanma

BREACH OF TRUST : English Turkish

emanete hıyanet, güveni kötüye kullanma

BREACHED : English Turkish

adj. gedikli

BREAD : English Turkish

v. pane etmek