Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BRILLIANCY : English Turkish

n. parlaklık, görkem

BRILLIANT : English Turkish

n. pırlanta, üç puntoluk harf

BRILLIANT : English Turkish

adj. parlak, keskin zekâlı, berrak, ışıl ışıl, zeki, parlak zekâlı, görkemli

BRILLIANT FIGURE : English Turkish

son derece zeki/kültürlü kimse; etkileyici kişilik

BRILLIANT IDEA : English Turkish

parlak fikir

BRILLIANT IMITATION : English Turkish

mükemmel taklit, usta işi taklit

BRILLIANT STRATEGIST : English Turkish

usta stratejist, yaratıcı planlayıcı, zeki komplocu, bir rakibi yenmekte veya amaçlarını elde etmekte hünerli kimse

BRILLIANT SUCCESS : English Turkish

n. parlak başarı

BRILLIANTINE : English Turkish

n. briyantin, alpaka türü bir kumaş

BRILLIANTLY : English Turkish

adv. ışıl ışıl

BRIM : English Turkish

n. ağız (bardak), kenar, şapka siperi

BRIM : English Turkish

v. ağzına kadar dolu olmak

BRIM FULL : English Turkish

adj. hıncahınç

BRIM OF A HAT : English Turkish

şapka siperliği, şapkanın kenarı, şapkayı çevreleyen parça

BRIM OVER : English Turkish

taşmak, içi içine sığmamak

BRIMFUL : English Turkish

adj. ağzına kadar dolu

BRIMLESS : English Turkish

adj. keskin kenarları olmayan

BRIMMED : English Turkish

adj. kenarlı, siperlikli

BRIMMER : English Turkish

n. ağzına kadar dolu bardak veya kap

BRIMMING : English Turkish

adj. ağzına kadar dolu, tam kapasite, taşmak üzere olan

BRIMMING WITH POTENTIAL : English Turkish

potansiyeli yüksek olma, birçok günışığına çıkmamış mahareti olma, henüz kullanılmamış yeteneklere sahip olma

BRIMSTONE : English Turkish

n. kükürt

BRIMSTONE : English Turkish

adj. sarı renkli

BRINDLE : English Turkish

n. çizgili renk; benekli/çizgili hayvan

BRINDLED : English Turkish

adj. benekli, çizgili