Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BRING SHAME ON : English Turkish

-'u utandırmak,
'un rezil olmasına neden olmak

BRING SHORT : English Turkish

v. durdurmak

BRING SMB. INTO DISCREDIT : English Turkish

v. itibarını sarsmak

BRING SMB. TO ACCOUNT : English Turkish

v. hesap sormak

BRING SMB. TO HIS SENSES : English Turkish

v. aklını başına getirmek, ayıltmak, kendine getirmek

BRING SMTH. IN ITS WAKE : English Turkish

eraberinde getirmek, peşisıra getirmek

BRING SUIT : English Turkish

ir davanın görüşülmesine başlamak, mahkemede dava açmak

BRING THE GOVERNMENT DOWN : English Turkish

hükümeti devirmek, yönetimi devirmek, devrim yapmak, yönetimde bir değişiklik yapmak

BRING THROUGH : English Turkish

kurtarmak, hayatını kurtarmak, ayıltmak, kendine getirmek

BRING TO : English Turkish

kendinden geçmiş bilinçsiz bir insanı kendine getirmek

BRING TO A CLOSE : English Turkish

nihayete erdirmek, sonlandırmak, bitirmek, yok etmek, neticelendirmek

BRING TO A STANDSTILL : English Turkish

v. sekteye uğratmak, duraklatmak

BRING TO A SUCCESSFUL CONCLUSION : English Turkish

aşarı ile neticelendirmek, olumlu sonuçlara neden olmak, başarılı bir şekilde tamamlamak

BRING TO ACCOUNT : English Turkish

v. hesap sormak

BRING TO AN END : English Turkish

itirmek

BRING TO AN ISSUE : English Turkish

v. sonuçlandırmak

BRING TO BAY : English Turkish

kıstırmak, köşeye sıkıştırmak, yerinden çıkarmak (vahşi hayvan)

BRING TO BOOK : English Turkish

v. hesabını sormak

BRING TO COMPLETION : English Turkish

v. bitirmek, tamamlamak

BRING TO GRIEF : English Turkish

felâketine neden olmak

BRING TO HEEL : English Turkish

dize getirmek, adam etmek

BRING TO JUSTICE : English Turkish

adalet önüne çıkarmak

BRING TO LIFE : English Turkish

v. hayat vermek, diriltmek, canlandırmak, ihya etmek

BRING TO LIGHT : English Turkish

meydana çıkarmak, ortaya çıkarmak

BRING TO MIND : English Turkish

hatırlatmak, anımsatmak