Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BUMPKINISH : English Turkish

adj. sakar, beceriksiz

BUMPTIOUS : English Turkish

adj. kendini beğenmiş, ukalâ, kibirli

BUMPTIOUSLY : English Turkish

adv. ağresif bir şekilde, zorlayarak, bastırarak, kendine güvenen bir şekilde, kendinden çok emin bir şekilde

BUMPY : English Turkish

adj. engebeli, tümsekli, inişli çıkışlı, sarsıntılı

BUMRUSH : English Turkish

v. barikatları aşmak, parçalanmak, zorla girmek; bir konserde çok kalabalık insan toplluluğu ile yüklenerek kapıları kırmak (Argo)

BUMSUCKER : English Turkish

n. dalkavuk, kıç yalayıcı

BUN : English Turkish

"blood urea nitrogen (kan üre azotu)", (Tıp) metabolik işlem boyunca yaratılan ve kana boşaltılan atık ürün (böbrek işlevinin bir belirtisi olarak kullanılabilir)

BUN : English Turkish

n. çörek; top, topuz (saç), tavşan

BUN FIGHT : English Turkish

(İngiliz Argosu) büyük veya resmi çay partisi; resmi parti, akşam yemeği partisi; düzensiz ve gürültülü insan topluluğu; bir grup insan arasında küçük kavga; münakaşa, tartışma (Argo)

BUNA : English Turkish

n. sodyum ve bütadin polimerizasyonundan yapılan sentetik lastik

BUNCE : English Turkish

n. kazanç kaynağı, bolluk, zenginlik getiren şey, talih kuşu, iyi şans getiren ani olay; talih kuşu, beklenmedik iyi şans, devlet kuşu; para (Argo)

BUNCH : English Turkish

n. demet, deste, salkım, takım, grup, çete, hevenk

BUNCH : English Turkish

v. deste yapmak, dermek, kırışmak, toplanmak

BUNCH OF BANANAS : English Turkish

muz demeti

BUNCH OF FIVES : English Turkish

n. (Argo) avuç; el; yumruk, beşlik

BUNCH OF FRIENDS : English Turkish

dost grupları, arkadaş grupları, ahbap grubu

BUNCH OF GRAPES : English Turkish

üzüm salkımı, salkım

BUNCH OF KEYS : English Turkish

n. anahtarlar yığını, anahtarlar tomarı

BUNCH OF KILLERS : English Turkish

caniler topluluğu, katiller grubu

BUNCH OF PAPERS : English Turkish

kağıt tomarı, kağıt parçaları topluluğu, farklı kağıtlar

BUNCHED : English Turkish

adj. demetlenmiş, destelenmiş, sıkıca bir araya toplanmış

BUNCHY : English Turkish

adj. demet halinde, kabarık

BUNCO : English Turkish

v. dolandırmak, kazıklamak

BUNCO STEERER : English Turkish

n. bunko steerer, hilekar, üçkağıtçı (kağıt oyunlarında)

BUNCOMBE : English Turkish

n. saçmalık, zırva; kitle iletişim araçlarına yönelik verilen demeç