Multilingual Turkish Dictionary

English

English
BUND : English Turkish

n. baraj; set, toprak set

BUND : English Turkish

v. toprak set çekmek

BUNDER : English Turkish

n. iskele, rıhtım; Doğu Hindistan'da yolcu ve ticari mal yüklemek için kullanılan sal

BUNDESTAG : English Turkish

n. Almanya'da federal yasama meclisi

BUNDLE : English Turkish

n. bohça, demet, çıkın, tomar, deste, yığın, çok para

BUNDLE : English Turkish

v. bohçalamak, sarmak, kundaklamak, sepetlemek, acele ettirmek

BUNDLE OF NERVES : English Turkish

sinir küpü

BUNDLE OF REWARDS : English Turkish

ir işçi tarafından kazanılan maaş veya kazanç

BUNDLE OF RIGHTS : English Turkish

ir işin sahibi olduğunuzda o işle beraber sizin olan haklar, işe eşlik eden işten dolayı ortaya çıkan haklar

BUNDLE OFF : English Turkish

v. apar topar gitmek, acele ile gitmek, sepetlemek, göndermek

BUNDLE OUT : English Turkish

apar topar gitmek

BUNDLE UP : English Turkish

sıkıca giyinmek, sıcak kalmak/üşümemek için kat kat giyinmek

BUNDLED : English Turkish

adj. bağlanmış, paketlenmiş, sarılmış

BUNDLED SOFTWARE : English Turkish

paket program/paket yazılım, bilgisayarın fiyatına dahil olan ve bilgisayarla beraber gelen program; diğer programlarla birlikte bir paketin parçası olarak satılan program

BUNDLER : English Turkish

n. paket/bohça yapan kimse, paketçi

BUNDU : English Turkish

n. uzak tenha ıssız ve insan yerleşimi olmayan bölge, yabanıl bölge (Güney Afrika'da kullanılan Argo deyim)

BUNFIGHT : English Turkish

n. (İngiliz Argosu) büyük veya resmi çay partisi; resmi parti, akşam yemeği partisi; düzensiz ve gürültülü insan topluluğu; bir grup insan arasında küçük kavga; münakaşa, tartışma (Argo)

BUNG : English Turkish

n. fıçı tapası, tıpa, tıkaç

BUNG : English Turkish

v. tıkamak, tıpalamak, fırlatmak, savurmak

BUNG UP : English Turkish

v. kapamak, tıkamak, gelişigüzel bırakmak (araba vs.)

BUNGALOW : English Turkish

n. bungalov, tek katlı tahta ev

BUNGED UP : English Turkish

adj. tıkalı

BUNGEE : English Turkish

n. yüksek yerlerden atlamak için kullanılan elastik kablo; uçak veya makina parçalarını birleştiren ve birinin diğerlerini kullanmasına yarayan elastik kablo

BUNGEE CORD : English Turkish

darbe emici ip, özellikle darbeyi/kendisine uygulanan kuvveti abzorbe etmesi için tasarlanmış elastik ip (ör. bungee jumping'de vb.)

BUNGEE JUMPING : English Turkish

ungee jumping