Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CALLED A SPADE A SPADE : English Turkish

dürüstçe konuşmak, gerçekten hissettiklerini söylemek, açıkça konuşmak

CALLED HIM : English Turkish

- diye çağrılan;
diye isimlendirilen

CALLED HIM TO ORDER : English Turkish

uygun şekilde davranması için emir verilmiş, davranışlarına çeki düzen vermesi emredilmiş

CALLED INTO QUESTION : English Turkish

şüphe uyandıran; şüpheye düşüren,
hakkında endişeleri artıran

CALLED IT A DAY : English Turkish

günü bitirme, çalışmayı bırakma, eve gitme, yatağa gitme

CALLED-UP : English Turkish

seferber olmuş, askere çağrılmış, askerlik hizmeti için çağrılmış; davet edilmiş, askere çağrılmış, telefonla aranmış

CALLEE : English Turkish

n. (Bilgisayar) telefonla arayan / bir iletişimi başlatan kimse (cellar) olarak adlandırılan fonksiyon veya prosedür

CALLER : English Turkish

n. telefon eden kimse; ziyaretçi, misafir; oyunu yöneten kimse

CALLI : English Turkish

pref. güzel, hoş, zarif

CALLIGRAPH : English Turkish

v. kaligraf, hattatlık yapmak, kaligrafi yolu ile üretmek; güzel ve zarif elyazısı ile yazmak

CALLIGRAPHER : English Turkish

n. kaligrafçı, kaligrafi (süslemeli el yazısı sanatı) uzmanı

CALLIGRAPHIC : English Turkish

adj. bir kaligrafçı tarafından yazılmış, güzel ve zarif elyazısı ile yazılmış

CALLIGRAPHIC HANDWRITING : English Turkish

kaligrafik el yazması, stilistik el yazması sanatı, güzel yazı sanatı

CALLIGRAPHIST : English Turkish

n. kaligrafist, kaligrafçı, kaligrafide uzmanlaşmış kimse

CALLIGRAPHY : English Turkish

n. hattatlık, kaligrafi; güzel yazı sanatı

CALLING : English Turkish

n. seslenme, çağrı, davet, telefon etme; meslek, iş, görev aşkı

CALLING A MEETING : English Turkish

toplantıya çağırma, toplantı ayarlama, toplantı organize etme

CALLING AN ALERT : English Turkish

alarm verme, hazırlık durumu başlatma, alarm durumu ilan etme

CALLING CARD : English Turkish

telefon kartı

CALLING OFF : English Turkish

son verme

CALLING RATE : English Turkish

telefon görüşme süresinin halihazır fiyatı

CALLIOPE : English Turkish

n. kahramanlık şiirlerinde ilham perisi (Yunan Mitolojisi); bir müzik aleti

CALLIOPE : English Turkish

n. organ cinsi

CALLIPER : English Turkish

n. kaliper, kalınlık veya çapı ölçen cihaz; zarar görmüş veya kırılmış bir ayak için metal destek

CALLIPYGIAN : English Turkish

adj. sıkı ve güzel şekilli kalçaları olan, şekilli kalçaları olan; sıkı ve güzel şekilli kalçalarla alakalı