Multilingual Turkish Dictionary

English

English
CONTENTED : English Turkish

adj. halinden memnun, hoşnut, mutlu, kanaatkâr, razı

CONTENTEDLY : English Turkish

adv. memnun olarak, tatmin olmuş bir şekilde

CONTENTEDNESS : English Turkish

n. memnuniyet, hoşnutluk

CONTENTION : English Turkish

n. kavga, çekişme, tartışma, tartışma konusu; iddia, sav

CONTENTIONAL : English Turkish

adj. çekişmeli, anlaşmazlık ve rekabetle tanımlanan; tartışmalı

CONTENTIOUS : English Turkish

adj. kavgacı, mücâdeleci, çekişmeli, tartışmalı

CONTENTIOUSLY : English Turkish

adv. tartışmalı bir şekilde, agresif bir şekilde, münakaşacı bir biçimde, rekabetçi bir şekilde

CONTENTIOUSNESS : English Turkish

n. kavgacılık

CONTENTLY : English Turkish

adv. memnun olarak, tatmin olmuş bir şekilde

CONTENTMENT : English Turkish

n. memnuniyet, hoşnutluk

CONTENTS : English Turkish

n. içerik, içindekiler

CONTENTS INSURANCE : English Turkish

içindekiler sigortası, ev içindeki eşyaları kapsayan sigorta poliçesi (giyim, mobilya, vs.)

CONTERMINAL : English Turkish

adj. aynı sınırlara sahip olan, sınır komşusu olan; aynı bölgeye sahip olan, aynı sınırları olan

CONTERMINOUS : English Turkish

adj. aynı sınırlara sahip olan, sınırında, ortak sınırı olan; aynı bölgeye sahip olan, aynı sınırları olan

CONTERMINOUS : English Turkish

adj. aynı sınırlara sahip olan, sınırında, ortak sınırı olan; aynı bölgeye sahip olan, aynı sınırları olan

CONTERMINOUSLY : English Turkish

adv. komşu olarak, aynı sınırlara sahip olarak (sınırında, ortak sınırı olan; aynı bölgeye sahip olan, aynı sınırları olan)

CONTERMINOUSNESS : English Turkish

n. komşu olma, sınırdaş olma, bitişik olma, ortak sınırlara sahip olma durumu

CONTESSA : English Turkish

n. contessa, İtalyan kontesi

CONTEST : English Turkish

n. mücâdele, karşılaşma, maç, yarışma; tartışma; iddia, çekişme; inkâr; itiraz

CONTEST : English Turkish

v. karşı koymak, yarışmak, rekabet etmek, itiraz etmek, çekişmek

CONTEST A SEAT : English Turkish

v. adaylığını koymak, seçime aday olmak

CONTEST AN ELECTION : English Turkish

v. adaylığını koymak

CONTESTABLE : English Turkish

adj. itiraz edilebilir, tartışılabilir, şüpheli, su götürür

CONTESTABLY : English Turkish

adv. çekişmeli bir şekilde, tartışarak, şüpheli bir şekilde, meydan okunabilir bir şekilde

CONTESTANT : English Turkish

n. yarışmacı, rakip, aday, karara itiraz eden kimse, ödüle itiraz eden kimse