Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DO ONE'S DAILY DOZEN : English Turkish

v. günlük egzersizlerini yapmak, sabah jimnastiğini yapmak

DO ONE'S DAMNEDEST : English Turkish

v. elinden geleni yapmak, elinden geleni ardına koymamak

DO ONE'S DUTY : English Turkish

görevini yerine getirmek, vazifesinin ifa etmek, zorunluluklarını yerine getirmek

DO ONE'S HAIR : English Turkish

saçını yapmak

DO ONE'S JOB FOR ONE : English Turkish

enzetmek, öldürmek

DO ONE'S LEVEL BEST : English Turkish

elinden geleni yapmak

DO ONE'S PART : English Turkish

görevini yerine getirmek, üzerine düşeni yapmak

DO ONE'S SHARE : English Turkish

v. payına düşeni yapmak

DO ONE'S UTMOST : English Turkish

elinden geleni yapmak

DO ONE'S WORST : English Turkish

elinden geleni yapmak, elinden geleni ardına koymamak, her türlü kötülüğü yapmak

DO ONESELF JUSTICE : English Turkish

her zamanki performansını göstermek, elinden geleni yapmak

DO ONESELF PROUD : English Turkish

kendine iyi bakmak, kendine saygısı olmak, özsaygısı olmak, boğazına iyi bakmak

DO ONESELF WELL : English Turkish

oğazına iyi bakmak, kendine iyi bakmak

DO OR DIE : English Turkish

ya batarız ya çıkarız

DO OUT : English Turkish

v. düzenlemek, toparlamak, temizlemek

DO OVER : English Turkish

tekrar yapmak, yeniden yapmak, tekrar gerçekleştirmek, tekrar başından başlamak; tamir etmek, yenilemek, onarmak

DO PENANCE : English Turkish

n. kefaretini ödemek

DO SHOPPING : English Turkish

v. alışveriş yapmak, alışverişe çıkmak, çarşıya çıkmak

DO SMB. A PLEASURE : English Turkish

v. sevindirmek, kıyak yapmak

DO SMB. AN INJUSTICE : English Turkish

v. haksızlık etmek

DO SMB. BROWN : English Turkish

kazıklamak

DO SMB. DIRT : English Turkish

kazık atmak

DO SMB. PROUD : English Turkish

v. iyi ağırlamak, hürmet etmek, el üstünde tutmak

DO SMB. THE COMPLIMENT : English Turkish

v. saygı ve hayranlık göstermek

DO SMB. WELL : English Turkish

v. iyi ağırlamak, iyi bakmak