English
DO ENOUGH : English Turkish
v. yeterince yapmak, elinden geleni yapmak
DO EVIL : English Turkish
kötülük yapmak
DO FOR : English Turkish
yaramak, uymak, ev işlerini yapmak, bakmak, yıkmak, mahvetmek
DO GOOD : English Turkish
iyi gelmek
DO GOODER : English Turkish
iyi niyetli ama başarısız sosyal reformcu, iyi niyetli, velinimet
DO HARM : English Turkish
fenalık etmek, zarar vermek
DO HIS BIT : English Turkish
üzerine düşeni yapmak, kendisinden bekleneni yapmak, vazifesini yerine getirmek
DO HIS JOB FOR HIM : English Turkish
onun yerine çalışmak, onun işini yapmak
DO HOMAGE : English Turkish
ağlılık yemini etmek
DO I EVER! : English Turkish
interj. tabii ki!, bir soruya olumlu cevap verildiğini belirten nida (örneğin; Do you remember Tom? {Tom'u hatırlıyor musun?} "Do I ever! {Tabii ki!}")
DO I HAVE TO BRING MY OWN RACKET : English Turkish
kendi raketimi getirmem gerekiyor mu
DO I HAVE TO CHANGE TRAINS : English Turkish
tren değiştirmek zorunda mıyım
DO I HAVE TO PAY DUTY ON THE GOODS I BOUGHT HERE : English Turkish
urada satın aldığım ürünler için gümrük ödemem gerekiyor mu
DO I HAVE TO PAY EXTRA FOR MY BAGGAGE : English Turkish
valizim için ücret ne kadar
DO I HAVE TO STAY IN THE HOSPITAL : English Turkish
hastanede kalmam gerekiyor mu
DO I KNOW YOU : English Turkish
Seni tanıyor muyum, daha önce sohbet etmemiş miydik? (İnternet)
DO I NEED A PRESCRIPTION FOR THIS : English Turkish
u ilaç için reçete gerekiyor mu
DO I NEED AN OPERATION : English Turkish
ameliyat olmam gerekiyor mu
DO I NEED TO PAY A DEPOSIT : English Turkish
depozito ödemem gerekiyor mu
DO I PAY FOR IT HERE OR AT THE CHECKOUT : English Turkish
urada mı kasada mı ödüyorum
DO IN : English Turkish
öldürmek, gebertmek, dolandırmak, yormak
DO IN ROME AS THE ROMANS DO : English Turkish
çevrene uyum sağla, roma'da romalılar gibi davran
DO IT FIRST THING : English Turkish
ilk iş olarak onu yapmak, hemen onu yapmak, acilen onu gerçekleştirmek
DO IT YOURSELF : English Turkish
tek başına yapılabilir
DO IT YOURSELF OR GO WITHOUT : English Turkish
kendi işini kendin gör, ya kendin yap ya da vazgeç
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani