Multilingual Turkish Dictionary

English

English
DO A ROOM : English Turkish

v. odayı temizlemek, odayı toparlamak

DO A SERVICE : English Turkish

servis vermek, hizmet etmek; iyilik yapmak

DO A SOMERSAULT : English Turkish

v. perende atmak, takla atmak

DO A SPLIT : English Turkish

acakları 180 derece ayırmak, her bacağı ters yöne ayırarak yere yapışmak (jimnastik becerisi)

DO A SUM : English Turkish

v. özetlemek, özet çıkarmak; toplamak

DO A TOWN : English Turkish

v. şehri gezmek

DO ABOUT FACE : English Turkish

v. yönünü değiştirmek, arkasını 180 derece dönmek; pozisyon veya davranışını tamamen değiştirmek

DO AGAIN : English Turkish

v. tekrar yapmak

DO ALL : English Turkish

n. kâhya, uşak, her işe koşan yardımcı

DO AN IMPRESSION OF SMB : English Turkish

v. taklit etmek

DO AN INJUSTICE : English Turkish

v. haksızlık yapmak

DO ARMS DRILL : English Turkish

v. silâh talimi yapmak

DO AS ONE PLEASES : English Turkish

dileği gibi yapmak

DO AS YOU CHOOSE : English Turkish

interj. istediğini yap

DO AS YOU PLEASE : English Turkish

istediğin gibi yap, istediğiniz gibi yapın, nasıl arzu edersen, nasıl arzu ederseniz

DO AS YOU WILL : English Turkish

istediğini yap, istediğinizi yapın, ne yapmak istiyorsan yap, ne yapmak istiyorsanız yapın

DO AS YOU WOULD BE DONE BY : English Turkish

kendine nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına da öyle davran, kötülük yapma

DO AWAY WITH : English Turkish

kaldırmak, ortadan kaldırmak, feshetmek, öldürmek, yok etmek

DO BADLY : English Turkish

v. becerememek, kötü gitmek

DO BATTLE : English Turkish

v. çarpışmak

DO BETTER : English Turkish

v. daha iyi yapmak, iyileşmek, düzelmek

DO BUSINESS : English Turkish

v. alışveriş etmek, ticaret yapmak, iş yapmak

DO BY : English Turkish

davranmak

DO DETECTIVE WORK : English Turkish

v. dedektiflik yapmak

DO DOWN : English Turkish

dolandırmak, aldatmak, kötülemek