English
DOCUMENTING : English Turkish
n. belgeleme
DOCUMENTS : English Turkish
n. evraklar
DOCUMENTS DISCLOSURE : English Turkish
elge sunumu, belge sunulması, medeni hukukta bir davanın iki tarafının o davada kullanılacak olan belgeleri sunması muamelesi
DOCUTAINMENT : English Turkish
n. eğlenceli bir şekilde bilgi veren televizyon programı
DOD : English Turkish
"Department of Defense (Savunma Bakanlığı)", askerî kuvvetler sağlayan ve ordunun ulusal güvenliğe yönelik tehditleri idare etmesini temin eden Amerikan hükümet bürosu
DODDER : English Turkish
v. titremek (yaşlılıktan); sendelemek, sallanmak
DODDER : English Turkish
n. bağbozan [bot.], küsküt, şeytansaçı
DODDERED : English Turkish
adj. yaşlı, bunamış, dalları kırılmış (ağaç)
DODDERER : English Turkish
n. sarsak ihtiyar
DODDERING : English Turkish
adj. titrek, bunak, sarsak, eli ayağı tutmayan
DODDERY : English Turkish
adj. titrek, bunak, sarsak, eli ayağı tutmayan
DODECA : English Turkish
pref. oniki, onikili
DODECAGON : English Turkish
n. oniki açılı şekil, onikigen
DODECAHEDRON : English Turkish
n. oniki yüzlü şekil
DODECANESE : English Turkish
n. Oniki Ada, Ege Denizi'nde Türkiye'nin güneybatı kıyısında bulunan 12 tane Yunan Ada grubu
DODECANOIC ACID : English Turkish
lorik asit, defne asidi, çoğunlukla Hindistan cevizi ve defne yağında bulunan şeffaf yağ asidi (sabun kozmetik ürünleri vs imalatında kullanılır)
DODECAPHONIC : English Turkish
adj. on iki sesli müzik tekniğine dayalı
DODECAPHONICALLY : English Turkish
adv. on iki sesli müzik tekniği kullanılarak
DODECAPHONISM : English Turkish
n. on iki sesli müzik tekniğine dayalı müzik kompozisyonu
DODECAPHONIST : English Turkish
n. on iki sesli müzik tekniğine dayalı müzik kompozisyonu yapan kimse
DODECAPHONY : English Turkish
n. on iki sesli müzik tekniğine dayalı müzik kompozisyonu
DODECASYLLABLE : English Turkish
n. oniki hecelik mısra
DODGE : English Turkish
n. yana çekilme, kurtulma; kurnazlık; hile; dolap
DODGE : English Turkish
v. yana kaçmak, kenara sıçramak, fırlamak, kaçınmak, sıyrılmak; kaçamak yapmak; atlatmak, kaytarmak
DODGE BALL : English Turkish
yakan top oyunu, daire içindeki rakibin bir top ile vurulmaya çalışıldığı bir oyun
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani