English
DOCTOR OF VETERINARY MEDICINE : English Turkish
veteriner, veterinerlik (hayvanların tedavi edilmesi) alanında uzmanlaşmış kimse, V.M.D
DOCTOR ON CALL : English Turkish
nöbetçi doktor, çalışmak üzere gece veya gündüz çağrılabilen doktor
DOCTOR PHILOSOPHIAE : English Turkish
felsefe doktoru, felsefe doktorası yapmış kimse, felsefe alanında doktorasını tamamlamış kimse, Ph.D
DOCTOR WHO : English Turkish
n. Doktor Kim, İngiliz bilim kurgu televizyon programı; 1996 yapımı televizyon filmi
DOCTOR ZHIVAGO : English Turkish
n. Doktor Jivago, Sovyet yetkilileri tarafından yasaklanan ancak diğer ülkelerde çevrilen ve yayımlanan Boris Leonidovich Pasternak tarafından yazılan roman; Rus Devrimi'nin arka planına karşı yazılan söz konusu roman esas alınarak yapılan 1965 yapımı destan filmi (başrollerde, Julie Christie, Geraldine Chaplin)
DOCTOR'S DEGREE : English Turkish
n. doktora
DOCTOR'S ORDERS : English Turkish
n. doktor tavsiyeleri
DOCTOR'S STUFF : English Turkish
doktor malzemesi, ilaçlar, iyileştiriciler
DOCTORAL : English Turkish
adj. doktorluk ile ilgili, doktorluk
DOCTORAL CANDIDATE : English Turkish
n. doktor adayı
DOCTORAL CAP : English Turkish
n. doktorluk kepi
DOCTORAL DISSERTATION : English Turkish
n. doktora tezi, yazılı doktora tezi veya bilimsel eseri
DOCTORAL STUDENT : English Turkish
doktora öğrencisi, doktora derecesi seviyesinde okuyan öğrenci
DOCTORATE : English Turkish
n. doktora
DOCTORESS : English Turkish
n. kadın doktor, bayan doktor, kadın hekim
DOCTORSHIP : English Turkish
n. doktora, doktorluk, bir mezuniyet okulunun verdiği en yüksek derece (Ph.D., Ed.D., vs gibi); tıp veya dişçilik mezunlarına verilen diploma; bir doktorun görevi, bir doktorun rolü
DOCTRESS : English Turkish
n. kadın doktor, bayan doktor, kadın hekim
DOCTRINAIRE : English Turkish
n. kuramcı, doktrinci, teorisyen
DOCTRINAIRE : English Turkish
adj. kuramsal, kuramcı gibi
DOCTRINAIRISM : English Turkish
n. doktrincilik, kuramcılık, pratik meseleler için uygunluğu düşünülmeden bir teoriye bağlılık
DOCTRINAL : English Turkish
adj. öğretiye ait, öğreti aşılayan, dogmatik
DOCTRINALLY : English Turkish
adv. doktrine göre, kurama göre, dogmatik olarak, doktrin hakkında
DOCTRINARIAN : English Turkish
n. doktrinci, kuramcı, nazari, pratik yapmayan teorisyen, teorilerini uygularken pratik meseleleri dikkate almayan teorisyen
DOCTRINE : English Turkish
n. prensip, öğreti, doktrin, ilke, mezhep
DOCTRINIST : English Turkish
n. doktrinci, kuramcı, fanatik doktrin yanlısı, pratik meseleler için uygunluğu düşünülmeden bir teoriye bağlı olan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani